İnsan bedeni, kâinattaki en mükemmel mekanizmalardan biridir çünkü içerisinde her bilim dalını kendine hayran bırakacak örnekler barındırır. Belki tıp eğitimi almamış biri için böyle cümleler fazla iddialı duruyor. Yine de temel fizik bilen herkesi, insan iskelet sisteminin organizasyonunu düşünmeye davet ediyor, böylelikle konuyu Newton’a getiriyor ama “Sayfayı değiştirmeyin!” diyerek kapatıyorum. Incredipede ise fizik kanunlarını eğlenceli bir ortama taşıyan, öğrenmesi kolay ama ilerlemesi zor bir platform / bulmaca oyunu olduğu için konuya dâhil oluyor.
Küçük kız kardeşini kurtarmaya çalışan anormal bir canlıyı yönettiğimiz bu bağımsız yapım, eğlenceli ve özgün dinamiklere sahip. Oyunda yol almak, yeni bölüme geçmek ganimet toplama esasına dayalı. Elde etmemiz gereken kiraz ve karpuz gibi öğeler, ilerledikçe zorlaşan her bölümde küçük alanlarda bulunuyor. Bunların bazılarını dokunduğunuzda toplamış sayılırken, bazılarını karakteri ulaştırmanız gereken sarı ışık huzmesine taşımanız gerekiyor. Taşıma işlemini sırtımızda, iterek ya da bir kuşun pençeleriyle avını taşıdığı gibi gerçekleştiriyoruz. Evet, uçuyor ve aynı zamanda yüzebiliyoruz da. Tüm bunlara ek olarak hareket etmenin birçok değişkene bağlı olmasıyla oyunun bulmaca tarafı, şekilden şekle giren göz ve bacaklar ile de eğlence tarafı olarak açığa çıkıyor.
Kanatlar, yüzgeçler, ayaklar, kollar...
Karakterimiz bir gözden ve bacaklardan -ya da kollardan- oluşan bir canlı olduğu için hareket etmesi hiç de kolay değil ki her bulmacada farklı formasyonlara sahip olması da cabası. Bu bacakları hareket ettirebilmek için bağlı kaslara enerji yollamak gerekli ve bunu klavyemiz yardımıyla yapıyoruz. İki tuş ile bir kasın bağlı olduğu bacağı kendi ekseninde sağa veya sola hareket ettirebiliyoruz. Eğer bacak, güç alabileceği bir yere denk gelirse bütün kütleyi hareket ettiriyor. Oyunda ilerledikçe iki çeşit kas, birden çok bacağa bağlanıyor ve hareket kombinasyonları artıyor, böylelikle tek hareketle muazzam bir devinim sağlamış oluyoruz. İş burada bitmiyor tabii ki ve herhangi bir kası olmayan bazı bacakları kullanmaya çalışıyoruz. Bu bacaklar göze sabit, dolayısıyla bacakları kullanabilmek için gözü diğer bacaklara çevirmek gerekiyor. Oyundaki bulmacaların çözümünün oldukça çeşitli olması ve kendini tekrar etmemesi bu yapıyla doğrudan alakalı ve tasarım konusunda başarılı işler çıkarılmış. Örneğin, bir bölümde karada ilerlerken, diğerinde yüzebiliyor, bir başkasında yaprakları savuran rüzgârın yardımıyla kuşlar gibi kanat çırpıyoruz. Dikkatinizi oynanışı öğrenme sürecine verin. İlk etapta temel mekaniğin ne kadar basit olduğunu gösteren oyun, bir sonraki bulmacada bunun uygulamada ne kadar zor olduğunu tecrübe ettiriyor.
Bu kadar esnek bir oyunun bölüm editörüne sahip olması kaçınılmazdı ve kesinlikle oyunun ömrünü uzatan bir hamle olmuş. Oyunu bitirince diğer oyuncuların bulmacalarını oynamak isteyeceksiniz çünkü her ne kadar zor da olsa oynayış dinamikleri o kadar zevkli ki kendinize yeni bulmacalar ararken bulacaksınız. Oyunun bitmesini istemememin bir diğer sebebiyse ekranda gördüklerim oldu. Gitmeniz gereken yeri biliyorsunuz ama bacakları olan bu gözü hareket ettiremeyince sinirlenseniz de bu durum hoşunuza gidiyor!
Müziklerden bahsetmeden incelemeyi bitirmek istemiyorum ve bunun nedenini örnekle açıklamaya çalışayım: Lavlardan dolayı bacakları kopmuş, tek bir gözden oluşan bu yeşil yaratığa bakarken, üflemeli bir çalgının melodisini duymam, başlama butonuna tekrar basmamı ertelemek için bir neden oldu. Bu şahane müzikleri, farklı oynayış dinamiklerine eşlik ederken duymak güzel bir tecrübeyken, başarılı görselliği ve zor bulmacaları üstüne ekleyince oynamaya doyamayacağınız bir bağımsız yapım ortaya çıkmış.