Bölümlerden oluşan, bulmaca ve macera türündeki INFRA’ya aslında yürüme ve iş simulatörü demek daha doğru olur. INFRA yapısal analiz üzerine kurulmuş bir oyun. Amacız Stalburg adlı şehrimizin bozulmuş alt yapısını araştırmak. Oyunda ana karakterimiz endüstri mühendisi olan Mark Siltanen. Şirketimizdeki bir toplantı ile oyunumuza başlıyoruz.
Sunumlar yapılıyor, detaylar anlatılıyor ve görevimizi alıyoruz. Ana karakterimiz Mark, bu incelemeleri sırasında Stalburg ve insanları hakkındaki gerçekleri de öğrenmiş olacak ancak dış dünyaya çıkmadan önce şirket binasından almamız gereken bir takım eşyalar var. Dışarı adım attığımızda bu eşyalar olmadan ilerleyemeyeceğimizi anlıyoruz. Bunlar, araştırmamızda bize yardımı dokunabilecek bir fener ve hasar almış yapıların resmini çekebilmek için bir kamera. Şirketten çıktığımız an, oyun tam anlamıyla başlamış oluyor. Oyundaki bulmaca ve mekanikleri çözemeden bir sonraki aşamaya geçmek mümkün değil. Bulmacaları tamamlamak için etraftaki kağıtlardan yardım alabiliyoruz. Grafikleri gayet hoş olan INFRA’da doğanın ve manzaranın eşsiz güzelliğine tanık olacağız. Oyun tamamen bir sürü değişik mekanik ve bulmaca üzerine kurulmuş. Ayırca oyundaki dünya o kadar büyük ve detaylı işlenmiş ki arada kafamız karışmıyor değil. INFRA’yı sadece üzerimizdeki eşyaları kullanmak için bir kaç tuşla rahatça oynamak mümkün. Kontrol şemasının ve oyunun kolay anlaşılan ve sade bir yapısı var. Ayrıca benzer oyunlarda da olduğu gibi herhangi bir envanterimiz de yok.
Eksi yanlarına gelecek olursak ilk belirtmek istediğim şey, seslendirmeler bir felaket! Evet, karakter seslendirmeleri tam anlamıyla berbat, yoldan geçen birini tutsalar daha iyi yapardı eminim. Bunun yanında, karakter modellemeleri de özensiz gözüküyor, pek gerçekçi değil ve hepsi birbirine benzeyen birer dolly gibi.
Oyunda birçok mantık hatası da mevcut. Bulmacaların çeşitliliğinden bahsettik fakat bu bulmacalar bir hayli kolay olunca sonuç pek de hoş olmuyor. INFRA’da bir sürü hata da mevcut. Oyunu oynarken çok defalar kayaların içinde sıkışıp kaldım. Suya değdiğimiz anda da anında ölüyoruz. Ayrıca, oyunun yükleme ekranları 2-3 dakika sürebiliyor, aynısı oyunu simge durumuna küçültüp geri döndüğümüzde de geçerli. Bir başka sorun ise sinir bozan kapılar veya geçitler, takılmadan geçmek mümkün değil ve haritada yüzlerce kilitli kapı bulunuyor. Bazen ömrümün yarısını bu kapıları zorlamakla geçtiğini düşünmedim değil. Gördüğünüz gibi artıların yanında eksiler biraz daha kabarık duruyor, yine de INFRA’nın kötü bir oyun olduğunu düşünmüyorum. Bu tür işlere hevesi olanlar için eğlenceli olabilecek bir yapım.