Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Eugen Systems isimli firmanın ilk olarak 2012 yılında ürettiği Wargame: European Escalation’ın bir nevi devamı niteliğini taşıyan Wargame: AirLand Battle, biz strateji severleri harika bir şekilde hedeflemiş durumda. Kendisine farklı bir kitle yaratan yapımcı ekipse 2010 yılında ürettiği R.U.S.E. ile modern strateji oyuncusunun dikkatini çekmeyi başarmıştı. Bu başarının ardında yatan sebep, AirLand Battle’da da olan farklı oyun mantığıydı.
“Nedir bu farklılık?” diyenler için söyleyecek çok fazla sözüm var aslında. Öncelikle alıştığınız strateji oyunlarını unutun derim. Yani kuşbakışı olarak belirli bir açıdan gördüğünüz, yakınlaşma opsiyonu olsa dahi oyunun dinamiklerinde bir değişime sebep olmayan yapımları böyle çok uzağa atın, bırakın, orada kalsınlar bir süre... AirLand Battle’ın en büyük farklılığı, şüphesiz ki harita üzerindeki kontrol gücümüz. Savaş haritasından çok uzağa zum yaparak çok daha geniş ve stratejik bir görüntü elde edebildiğimiz gibi, dilersek haritaya olabildiğince yakınlaşıp savaşın en ince detaylarını bile gözlemleyebiliyoruz. Tabii ki bu farklı bakış açılarının oyuna ve biz kullanıcıya büyük etkileri var. Genel harita görüşü sayesinde nerede, kim var, rahatlıkla görebiliyorken, birazcık yakınlaşmak suretiyle düşman birimleriyle aramızdaki mesafeyi keşfedebiliyor, gerekirse fazlasıyla yakınlaşıp her birimi tek tek kontrol edebiliyoruz. Yani sadece zum seçeneğiyle bile envaiçeşit stratejik hamleyi yapmamız mümkün kılınıyor.
Tutorial’lar AirLand Battle’ın bence can damarı zira normalde bilinenden çok daha farklı bir strateji oyunundan bahsediyoruz. Beş adet farklı ve kendi içinde zorluk seviyeleri bulunan tutorial’ları oynamadan sakın oyuna başlamayın. AirLand Battle’ın temelinde hem tek kişilik, hem de multiplayer mod bulunuyor. Özellikle online oyun modu esnasında 10’a 10 karşılaşmalar yapabiliyor olmak muazzam bir deneyim oldu benim için. Daha da ilgimi çeken, online ortamda teke tek campaign oynayabilmek oldu. Özellikle 10 kişilik haritalar üzerinde strateji yapmak, farklı noktaları ele geçirmek için uzun süre mücadele verdikten sonra aniden bu bölgeleri kaybedebilmek, strateji konusundan benden tam not aldı.
Campaign haritalarına bakacak olursak, Very Small’dan başlayan ve Long’a kadar giden senaryolar var. Her birinin farklı haritaları işaret ettiği bu senaryolar, kendi içinde de farklı zorluk seviyelerine ayrılmış durumda. Temel savaş sistemine baktığımızdaysa kontrol altında tutulması gereken birçok birim yer alıyor. Karşımıza çıkan harita üzerinde savaşa başladığımız anda sol üst tarafta bulunan Production Menu aracılığıyla daha önceden sahip olduğumuz puanlarımızı harcıyoruz ki rakibimiz de aynı sistemle hareket ediyor. Harita üzerinde farklı farkı bölgeler var ve gerekli lojistik cihazımıza burada bekletmek suretiyle hâkim olabiliyoruz. Bölge elde etmenin bir diğer anlamı, daha hızlı kaynak kazanmak demek... Logicsitcs haricinde Reconnaissance, Tanks, Infantry, Support, Vehicles, Helicopters ve Planes olmak üzere toplam sekiz ana başlık altında birçok birime sahibiz. Birimlerimiz savaştıkça seviye atlayabiliyor ya da biz onları en başta daha fazla para verip hâlihazırda seviye atlamış olarak saflarımıza dâhil edebiliyoruz.
AirLand Battle oynarken haritalar kadar birimlerimize de dikkat etmemiz gerekiyor çünkü her bir birimin envaiçeşit detayı bulunuyor. İlk olarak her mekanize birimin belirli bir benzin oranı var ve benzin bittiği takdirde cihaz da orada gömülüp kalıyor. Ayrıca her birimin belirli miktarda mühimmatı bulunmakta ve aynı şekilde mühimmatı biten bir birim sadece etrafta gezinebiliyor. Birimlerimizi desteklemek içinse harita üzerindeki bazı özel noktaların yanında durmamız gerekiyor. Bu arada “I” tuşu, birimleri tanımanın en iyi yolu. Ne kadar zırhları var, hangi çeşit mermi kullanıyorlar, kime karşı daha güçlüler ve benzeri daha birçok bilgi bulunmakta.
Bu denli devasa bir oyunun, bu kadar fazla detaya yer vermesi beni çok etkiledi. Ne bir Total War gibi hantal, ne de bir StarCraft gibi seri. Detaylar kendi içerisinde çoğalabildiği gibi, bazı temel noktaları kavradıktan sonra çok daha hızlı bir oyun deneyimi yaşamamız mümkün oluyor. AirLand Battle özellikle kendisinden bir önceki yapım olan European Escalation’ı aradan kısa bir süre geçmesine rağmen geride bırakmayı bilmiş bir yapım.