Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Yani daha ne kadar detaylı olacak diye merak ediyor insan, değil mi? Gerçekten etmeli de bence. Hep dile getirdiğim gibi, ikinci oyundan bu yana sürekli inişli çıkışlı bir grafik sürdürüyor Civilization ama yaptığı en önemli atılım, bir sonraki oyunda beğenilmese bile sürekli kendisini geliştirmek. Yapımcı ekip zaten her yeniliğin “iyi” olmak zorunda olmadığını sanıyorum üçüncü oyundan sonra keşfetmiş durumda olacak ki dördüncü oyunla birlikte çok daha emin adımlar atmaya başladı. Bu adımların en iyileriyse beşinci oyunun arından gelen iki yeni eklentiyle oldu. Gods & Kings ile yeniden yıldızı parlayan Civilization, Brave New World ile çok ama çok daha iyi bir performanssunuyor.
Önceki Civilization oyunlarına nazaran artık çok daha rahat ve geniş bir ticaret söz konusu. Artık ticaret yolları her türlü uluslararası yol aracılığıyla gerçekleştirilebilmekte ve ulusların gelişimlerine, kültürlerine, hatta dinlerine bile etki etmekte. Yani artık ticaret sadece para anlamınagelmiyor. Eğer para kısmı sizi çok ilgilendiriyorsa belirli malzemeleri kendi şehrimizden başka yerlere taşıyabildiğimizi, başka medeniyetlerde bulunan değerli eşyalarla değiş tokuş yapabildiğimizi belirtmek isterim. City-State olarak bilinen ve haritada kendi kendilerine yaşayan ekipler yine ticarete büyük etki etmekte. Kendileriyle iyi anlaşmak büyük önem arz ediyor çünkü sadece biz değil, haritada bulunan tüm medeniyetler olabildiğince fazla sayıda City-State kapmaya çalışmakta. Hazır konusu açılmışken bahsetmekte fayda var; bu şehir devletleri haritada bir defa göründükleri zaman bize dönem dönem belirli görevler vermekte. Sınırlı zaman içerisinde gerçekleştirmemizi istedikleri bu görevler sonucunda kendilerininsevgisini kazanıyoruz. Bu sevgiyse pek tabii ki hediye ve daha verimli ticaret olarak geri dönüyor. Yani onları yok etmeye çalışmaktansa onlarla kurulabilecek dostluklar, uzun vadede açık ara çok daha fazla işimize yaramakta.
Benim esas dikkatimi çeken ve test yazımda da üzerinde durduğum konuya gelmek istiyorum. Firmanın açıkladığı -amiyane tabirle- turizm fikri, Brave New World’ün en önemli özelliklerinden. Oyun içinde biz buna “Cultural Victory” diyoruz ve ne ilginçtir ki bu yeni bir özellik değil, sadece daha önce hiç bu kadar aktif bir şekilde oyun içerisinde var olmamıştı. Hiç kafa karıştırmadan durumu anlatayım. Artık bestekâr, yazar ve oyuncu gibi birçok farklı daldan insan yetiştirebiliyoruz. Sadece yetiştirmek yetmez, onlar için müze, opera evi ve kültürel olarak aklınıza gelecek birçok farklı noktayı açmamız da gerekiyor. İşte tüm bu işlemlerin sonucunda kültürel olarak gelişmiş bir medeniyete dönüşüyoruz. Gelişen medeniyetimiz kısa sürede tüm dünya için merak konusu haline geliyor ve diğer milletler üzerindeki Influence puanımız giderek artıyor. Puanımız belirli bir seviyeye geldikten sonraysa oyunu kazanabiliyoruz. Bilinenden farklı bir oyun kazanma tarzı yaratan Brave New World, seriye harika bir soluk getirmiş. Kültür yoluna baş koyanlar için oyunu bu açıdan kazanmamıza yardımcı olacak birçok yenilik olduğunun altını çizmek lazım. Fakat unutmayın, düşmanlarınız da aynı yolan ilerleyebilirler ve bir bakmışsınız ki yan taraftaki memlekete gidişler vizeyle olmuş... Unutmadan hatırlatmak lazım, Brave New World ile bir de arkeoloji çıktı karşımıza. Haritada gezip dolaşırken bulacağımız arkeolojik kazı alanlarını şehrimize katmak büyük bonuslar sağlıyor. Dilersek bölgedeki eserleri toplayıp getirebiliyor, dilersek de ören yeri olarak bırakabiliyoruz.
Gelelim oyunun devrimsel nitelikteki Modern Age dönemine. Modern Çağ, Brave New World oynarken en önemli hedeflerimiz arasında olmak zorunda. Dilersek üç adet Factory binası yaparak, dilersek de gerekli seviyeye gelerek geçiş yapabildiğimiz Modern Çağ, beraberinde oyunu derinden etkileyen ideolojileri de getirmekte. Freedom, Order ya da Autocracy üçlüsünden birisini seçmek suretiyle başladığımız yeni dönemde daha önce olmadığı kadar güçlü özelliklerle bezenebiliyoruz. Misal, Freedom az önce bahsettiğim kültürel patlama için biçilmiş kaftan. Bu ideoloji sayesinde ülke içerisinden daha fazla yazar, oyuncu ve müzisyen çıkabiliyor. Order ile hammaddeye ulaşmamız kolaylaşıyor ve aynı zamanda çok daha güçlü savaş makineleri üretebiliyoruz. Autocracy’ye yöneldiğimiz zamansa bilim ve benzeri konularda gelişen bir ülkeyle karşılaşıyoruz.
Refah içerisinde çalışan bu ideoloji sayesinde çok daha huzurlu bir ülke kurmak işten bile değil. Bu arada aynı ideolojilere sahip olan medeniyetler, ticaret ve turizm konularında birbirlerine karşı bonus alıyorken, zıt ideolojiye sahip medeniyetlerse birçok dezavantaja sahip oluyor.
Brave New World’ü deneyim edenlerin bir noktadan sonra karşılarına çıkacak olan World Congress, tüm dünyayı derinden etkileyen bir oluşum. Sadece sahip olduğumuz diplomatlarımızla katılabildiğimiz bu devasa kongrede tüm dünyayı etkileyecek çok önemli kararlar alınmakta. Son defasında alınan bazı kararlar beni o kadar rahatsız etti ki anlatamam. Misal, kongre sonucunda bir kaynağın kullanımının kısıtlanması, benim için oyunun bittiği andı. İşte bu ve benzeri kararlara engel olmak için politikaya soyunmamız lazım ve Brave New World’ün bir diğer güzel kısmı da burada devreye girmekte: Casus. Eski oyunlarda tüm gücünü kaybeden casuslarımız, özellikle kongre üyelerine karşı en büyük kozumuz konumundalar. Kendileri yetkili kişilerle pazarlık edebiliyor, yapılacak oylamayı manipüle edebiliyorlar. Bir anda kongre kararıyla medeniyetinize savaş açılmasını istemiyorsanız, casuslarınızı sonuna kadar kullanın derim. Casusların bir diğer özelliği, City-State’ler arasına karışabilmeleri. Doğru anlaşmaları yapabilen bir casusunuz varsa istediğiniz şehir devlet kısa sürede emrinize amade olabiliyor ama her zaman söylediğim gibi, rakip de benzeri hareketlerin peşinde olacak. Dikkat etmek gerekir ki şehir devletleri sadece ticaret yapılmak üzere orada bulunan yerleşimler değil. World Congress esnasında alınacak kararlarda kimi daha çok seviyorlarsa onun lehine oy kullanıyorlar ve üç tane devletin sizi sevmesi, tüm oyunun gidişatını değiştirebileceğiniz anlamına gelebilmekte.
Benim için çok önemli olmayan ama bazı Civilization hayranlarının çok değer verdiği Wonder, yani dünya harikalarına da yenileri eklenmiş durumda. Toplamda sekiz adet dünya harikası Brave New World ile bizlere merhaba dedi ama oyun bununla da yetinmedi oyun ve tam tamına dokuz adet yeni dünya liderini saflarına katmayı başardı. Dediğim gibi, bu rakamlar çok bir şey ifade etmiyor ama konu “oyun eklentisi” olduğu zaman insan böyle yenilikler de görmek istiyor.
Brave New World için ne eksi yazacağımı açıkçası bilemiyorum. Ana oyunu ve Gods & Kings’i öyle bir geride bırakmış ki aklınız çıkar. Hah, ne diyebilirim, hala Civilization II’den çok uzakta; o eski tat dönmeye başlamış ama gerçekten daha yol var. İkinci oyunu dışarıda bırakırsak, açık ara üretilmiş en iyi Civilization var elimizde. Yenilenmiş ticaret yapısı, kültür seviyesiyle oyunu kazanmak ve yeni ideoloji yapısı ile kendisini çok daha iyi bir noktaya getirebilmiş bir yapım Brave New World. Civilization’a sırtını çevirenlerin kesinlikle seriye olan sevgilerini yeniden kazanmalarını sağlayacak bir yapım. Irklar arası etkileşim, yapay zekânın eskiye nazaran çok daha temkinli davranması, olabildiğince mantıklı hareket etmesi ve daha aklıma gelmeyen birçok yenilik; hepsi Brave New World başlığı altında hayat bulmuş durumda.