Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
MotoGP’yi nasıl bilirsiniz? Daha 10’lu yaşlarımın başında, serinin adı “MotoGP” değil de “Superbike World Championship” iken ve internetin henüz Geleceğe Dönüş serisinde bile düşünülemeyecek kadar büyük bir ütopya olduğu sıralarda tanıştığım bu seriyle. Birkaç yıl boyunca hafta sonu yayınlanan, Can Ünlü’nün efsanevi “Start” adlı programı ve aylık dergiler eşliğinde süren samimiyetimiz, o zamanlar favori sürücüm olan Wayne Rainey’nin yarış sırasında çok ciddi bir kaza geçirip yarış kariyerini ebediyen noktalamasıyla travmaya dönüşüp birkaç yıllığına sekteye uğradı. Sonrasını biliyorsunuz, Valentino Rossi çağı başladı ama her biri birer efsane olan Rainey, Doohan, Schwantz üçlüsünün aynı apex için mücadele ettiği günler bir türlü geri gelmedi.
Oyundan bahsedersek, PC’lere uzun süredir çıkan ilk MotoGP oyunu elimizdeki, yapımcıysa son 10 yılda SCAR (Squadra Corse Alfa Romeo), Evolution GT, SBK X ve hatta MotoGP ‘08 gibi tanıdık, belli bir çıtayı tutturmuş ancak bir türlü hit olamamış, klasik olmaklaysa uzaktan yakından alakası olmayan oyunları tasarlayan Milestone. Bu kez dağıtımcının Namco değil, PQube olduğunu da belirtelim.
Milestone bu kez MotoGP’nin alt serileri olan Moto 3’e ve Moto 2’ye de oyunda yer vermiş, ayrıca ilk ücretsiz DLC sonrası 2012 sezonundan sekiz pilot / motosiklet oyuna ekleniyor. Standart yarış modlarının yanında oyunun en dikkate değer özelliği, biraz yavan bırakılmış da olsa Career Mode. Kariyer modunda kendisini kanıtlamaya çalışan bir çaylak olarak birkaç Moto 3 takımından teklif alıyor ve bu tekliflerden birisini değerlendirerek kazandığınız “wildcard” aracılığıyla birkaç yarışa katılıyorsunuz. Yeterince başarılı olursanız, (Başarıdan kasıt, 22. olsanız takım parti veriyor!) bir sonraki yıl için tam sezonluk bir kontrat sizi bekliyor; tabii ki yine Moto 3 serisinden, öyle hemen MotoGP kontratı beklemeyin. Gerçi o motorları denedikten ve 40 metre sonra havada ilk parendeyi attıktan sonra onlar istese de hemen gideceğinizi sanmıyorum. Oyunda üç farklı sınıf var demiştik, bunların ilki olan Moto 3 makineleri yaklaşık 50 beygir gücünde ve pek hırçın olmadıklarından elinizi korkak alıştırmamanızı öneririm. Burada kendinizi kanıtladıktan sonra çok daha rekabetçi ve süratli Moto 2 klasmanına geçeceksiniz ve işler bu noktada ciddileşiyor çünkü 140 beygir gücündeki bu makinelerin kullanımına alışmak gerçekten biraz emek istiyor. En üst klasman olan MotoGP makineleriyse aslında kendi içinde gayrı resmi olarak ikiye ayrılmakta. Ana klasman motosikletleri (Yamaha YZR-M1, Ducati Desmosedici, Honda RC213...) yaklaşık 250 beygir gücündeyken, yine MotoGP klasmanında görebileceğiniz, seriye geçtiğimiz yıllarda katılan ve çok daha düşük birim maliyetine sahip CRT motosikletler daha zayıf. Her durumda Moto 2, CRT ve MotoGP motorlarının kullanımları hiç de kolay değil, ben kendi adıma klavyeyle keyif alabileceğinize inanmıyorum. Klavyeden, gamepad’e, joystick’ten, direksiyona tüm alternatifleri denedikten sonra en rahat ve duyarlı kontrolün gamepad ile sağlanabildiğine de ikna olmuş durumdayım.
Milestone’un artık kanıksanmış pilot gelişim sistemi, bir nevi RPG elementleri bu oyunda bulunmuyor. Bunun yerine size verilen hedefleri yerine getirdiğiniz ölçüde tecrübe puanıyla ödüllendiriliyor ve bunu da kask ve yeni motosikletleri açmakta kullanıyorsunuz. “Simülasyon deyince akan sular durur.” diyen ve reel şartları simüle edebilek adına çöp kamyonu simülasyonunda bile gerçekçiliğin peşinden koşup kocaman çöp kamyonunu dar sokaklara insanların işe gidiş saatlerinde çıkaran, trafiği güzelleştiren bendenizin en keyfini kaçıran özellik, yani “zamanı geri alma” aynen yerinde duruyor. Pek çok kişi bunu keyifli bulduğundan fazla üzerinde durmayacağım. Bununla birlikte oyunun grafiklerini gayet akıcı ve temiz bulduğumu belirtmeliyim; birkaç yerde okuduğum okuyucu yorumlarına bu yüzden pek katılamayacağım, grafikler sanat eseri olmasa da gayet başarılı.
Açıkçası Milestone’un uzun bir aradan sonra ortaya hiç de fena bir MotoGP oyunu çıkarmadığını belirtmek lazım. Her ne kadar kariyer modu gayet primitif olsa da oyunun oynanış süresini önemli miktarda arttırmış. Aynı firmanın SBK 11’i ile beraber şu an elimizdeki en eli yüzü düzgün motosiklet oyunu budur, türü sevenler kaçırmayacaktır zaten.