Heroes serisiyle alakalı hangi yazıyı yazarsam yazayım, üçüncü oyunun adını anmadan şuradan şuraya gitmem... Misal, az önce andım, mutluyum. Sizlerin de bildiği gibi, seri özellikle beşinci oyununda sonra kimileri için toparlanmayı başarmıştı, kimileri içinse halen nafile çabalar gösteren bir yapımdı. Altıncı oyun, ilk etapta beşinci oyunu aratacak seviyede sorunlarla çıktı karşımıza. Limitli kale seçenekleri mi dersiniz, üçüncü oyundan alıştığımız ve her seferinde merakla daha iyisini görmeyi umduğumuz kale içi görüntüleri mi dersiniz... Nitekim oyun pazarını birazcık takip edenler, altıncı oyunun bununla kalmayacağını biliyorlardı ve öyle de oldu. Oyun çıktıktan kısa bir süre sonra hakkında dedikoduların dolaştığı Shades of Darkness artık karşımıza ve beraberinde birçok yeniliği de getirmiş bulunuyor.



Ana oyunun ilk etaptaki en büyük sorunu kesinlikle kale eksikliğiydi. İşte bu durum Shades of Darkness ile birlikte azıcık da olsa değişiyor ve karşımıza Dark Elfler çıkıyor. Beşinci oyunda kendisini sıkça kontrol ettiğim bu güzide ırkı, eskiye sağdık kalınmış bir şekilde yeni halde görünce inanın içimi bir heyecan kapladı. Daha da önemlisi, o bilindik pis Dark Elf senaryosu oyuna harika bir şekilde yedirilmiş. Esas karakterimizin adı Raelag ve seriye aşina olanlar onu beşinci oyundan anında hatırlayacaklardır. Dungeon kalesinin başında bulunan karakterimiz, akıl hocası Sorshan ile birlikte yeni bir Dark Elf ulusu kurma peşinde. Bu işi başarmaksa hiç kolay değil. Öncelikle oyunun geçtiği dönemden yüzyıl kadar önce, Sheogh’a götürülen Invisible Library’yi yeniden ele geçirmesi gerekiyor. İlk hedef, Unicorn Duchy tarafından korunan ve Reliquary bölgesindeki Queen Tuidhana’nın küllerini ele geçirmek... Bu yazdığım kısım aynı zamanda oyunu açtığınız anda karşınıza çıkan ilk görevin de temelini oluşturmakta. Yine ana oyunda olduğu gibi, birçok farklı ara demo söz konusu ki her ne kadar zayıf kalsalar da Dark Elf ruhunu harika bir şekilde anlamamızı sağlıyor. Bu arada ilk bölüme başlama ekranında kendimize ait bir kahraman yaratmamız gerekiyor. Ufak bir resim, yani portre seçerek işe başlıyoruz ve hemen ardından gelen kısımda kahramanımızın Specialization’ını belirliyoruz. Burada dikkatli olmak lazım zira kaynaklarla ilgili yeteneklerden çok, savunma ya da saldırı modellerine yönelmek faydalı olacaktır. Aksi halde oyuna birazcık bile yabancıysanız, ilk bölümü geçmenize imkân olmaz... Son kısımdaysa Affinity’imizi seçiyoruz ki bu da aslında savaşçı mı, yoksa büyücü mü olacağımızın göstergesi.



Oyuna genel olarak bakmak gerekirse ana oyundan çok da fazla değiştiğini söyleyemem. Aslında zaten kendi türüne göre fazlasıyla detaylı grafiklere, karakter modellemelerine ve animasyonlara sahip bir oyundu. Tek bir zum işlemiyle modellemeleri yakından görebiliyor olmaksa yine muazzam bir deneyim. Tür olarak sıra tabanlı strateji olduğu için oyun yapısında da herhangi bir değişiklik bulunmuyor ama Shades of Darkness ile birlikte oyuna eklenen Dungeon kalesi başlı başına bir değişim getirmiş durumda. İlk olarak kalenin kendisine özel olan birimleri, Heroes of Might & Magic III tutkunlarını yeniden ekran başına geçirmeye yetecektir. (En azından bir süreliğine...) Oyun içine en büyük etkiyse tüm ırkların savaştıkça kazandıkları genel yeteneklerin Dark Elf çesi tarafından geliyor: Shroud of Malassa. Tıpkı diğer ırklarda olduğu gibi üç kademeye sahip olan yetenek, uygulandığı üniteye kendisi saldırana, AoE bir büyü altında kalana ya da düşmanla yüz yüze gelinceye kadar görünmezlik sağlıyor. Ayrıca görünmez olan birim saldırısı sırasında %10 oranında saldırı gücü alıyorken, kendisine herhangi bir geri saldırı söz konusu olmuyor. Yetmezmiş gibi iki turluğuna daha az zarar alıyor. Yani menzilli ünitelerimiz artık gereğinden de fazla tehlike altıda. Bu arada içiniz rahatlasın, özellik ilk etapta sadece “core” üniteler üzerinde kullanabiliyorken, diğer üniteler özelliğin ikinci ve üçüncü seviyesiyle görünmezliğe bürünebiliyor.



Yeni kale içindekiler de dâhil olmak üzere, oyuna toplamda 20 adet yaratık eklenmiş bulunuyor. 10 adet yeni binanın yanı sıra hemen ilk görevde bile görebileceğimiz üç adet yeni zırh seti kendisine yer bulmuş. Eğer sıra tabanlı strateji seviyorsanız, Shades of Darkness’ı kaçırmak gerçekten çok yanlış olur...