Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
En çok merak edilen, üzerine en çok konuşulan ve dünyamızın birbirinden farklı tarihsel döngülerinde hep konuşulmuş olan olgulardan birisidir vampir. Kimileri için gerçekten vardır, kimileri içinse hikâyeden başka bir şey değildir. Bir de varlığına inanmayan ama içten içe olmasını isteyen kesim vardır ki zaten onlar olmasa vampir konusu bu kadar büyümezdi diye düşünmekteyim. DARK da temellerini bu tema üzerine kurmuş yapımlardan birisi. Ana karakterimiz olan Eric Bane ile birlikte çıktığımız yolculuktaysa vampir olmanın çok farklı noktalarına uzanıyoruz.
Oyunun başlangıcından başlamak gerek zira karakterimiz melek olarak nitelendirdiği varlıklar görüyor, bir yandan da nerede olduğunu bilmemekte. Biz oyuna başladığımız anda görüntüler geri geliyor ama hala etraf bulanık. İki adım attıktan sonra yine bir melek görüntüsü beliriyor ve artık gözünü tamamen açabilen bir karakterin görüşünü alıyor monitörüm. İçerisinde olduğumuz mekân bir gece kulübü ve içerisi hınca hınç dolu. Neler olup bittiği anlamak içi etrafta dolaşmaya başladığımızda Tom ile tanışıyoruz ve hemen akabinde oyunun sonuna kadar beraber olacağımız Rose’a götürüyor bizi. İşte tam burada neyin ne olduğunu anlamaya başlıyoruz. Öyle görünüyor ki karakterimiz bir vampir tarafından ısırılmış ve dönüşümünün ilk saatlerini yaşıyor. İşin kötüsü, eğer onu ısıran vampiri bulup kanını içemezse bir süre sonra beyinsiz bir “ghoul”a dönüşecek.
Bu dakikadan sonra dileyenler Tom ile konuşup oyunun tutorial bölümlerini deneyim edebilirler. Her ne kadar oynaması kolay gibi duran bir yapım olsa da hesapladığımdan çok daha fazla detaya sahip DARK; yani bir bakmak lazım tutorial kısmına. DARK’ın en çok dikkat çeken yönü, cel-shade görsel tarzını kullanıyor olması. İlk başlarda yadırgadığım bu durum, kısa süre içerisinde fazlasıyla beğenimi kazandı zira karanlık, daha doğrusu koyu tonlar ile harika bir uyum yakalanmasına imkân tanımış grafik motoru. Oyunun yapısı tamamen sessiz kalmaya odaklı. Sinsi sinsi gezen vampir düşünün ve hiç ses çıkarmadan sonuca ulaşmaya çalıştığınızı hayal edin. Heh, işte onun adı DARK! Sessizliği bozmak gerçekten çok kolay ki öncelikle yerdeki objeler her türlü sesi barındırıyor. Bir düşmanı öldürürken ya da onun kanını içerken çıkan ses de cabası ve hatta yeteneklerimizden Shadow Leap ile bir yerden başka bir yere port oluyorken çıkan ses dahi düşmanlarımızın dikkatini çekmeye yetiyor. Yine sessizlik teması üzerinden gidecek olursak, içerisinde bulunduğumuz haritaları hiç alarm verdirmeden bitirmek, haritanın verdiği puan kadar bonus almamıza olanak sunuyor. Gafil avlanan düşmanlar da keza aynı şekilde fazladan yetenek puanı veriyorlar. Zaten yeteneklerimiz de olabildiğince sessiz kalmamıza yardımcı olacak cinste.
Karakterimiz üç farklı ana yetenek başlığına sahip. Inherent, Vampiric ve Passive olmak üzere bölünen yeteneklerden Inherent dört, Vampiric sekiz ve Passive dört farklı alt yetenek barındırıyor. Inherent kısmında Shadow Leap, Instant Kiss, Vampire Vision gibi temel özelliklerimiz ve bunların upgrade’leri bulunuyorken, Vampiric kısmında Shadow Grip, Regeneration ve Subdue gibi açılmayı ve geliştirilmeyi bekleyen aktif özelliklerimiz mevcut. Passive kısmındaysa bence oyundaki en önemli özellikler var ki Assassin, Toughness ve Blood gibi isimler bence büyük önem taşıyor.
Dediğim gibi genelde saklanarak geçiyor hayatımız ama yapay zekâ da sürekli peşimizde koşturuyor. Her düşmanın bir rotası bulunmakta ve peşlerine düşerek kendilerini ortadan kaldırıyoruz ama ceset gören ya da ses duyan başka bir birim hemen yanımızda bitiveriyor. Mesafeye göre bizi gördüklerinde verdikleri tepki çok hızlı ya da çok daha yavaş oluyor ki bunu zaten ekranın ortasında çıkan çemberin kırmızıya dönmesiyle görebiliyoruz. Blood Point ile çalışan yeteneklerimizi sık kullanmak istediğimizdeyse kan içmemiz gerekiyor ama kan içme süresi uzun olduğu için konuyla alakalı yeteneklere puan vermeden oyun biraz imkânsıza dönüşüyor. Öte yandan öldürdüğümüz birimleri taşıyabiliyor, bu sayede düşmanların her yanda bizi aramalarını da engelleyebiliyoruz.
Yani bu oyunda iş var aslında fakat nedense yapımcılar bir yerde sıkılmış gibi anladım ben. Yani oynanabilirlik bir hayli düşük ama saklanma teması düzgün çalıştığı için oynatıyor kendisini. Diğer taraftan çok “odun” bir oyun ama işte böyle bir hırs yaptırıyor adama, “geçerim ben burayı da kimselere görünmeden” dedirterek. Anlayacağınız DARK’ı vampir teması için değil de gizlilik temasını seviyorsanız almanızı öneririm ki bu sevginin bayağı büyük olması gerekmekte.