Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Yapımına ilk olarak 2008 yılında başlanan oyun, ancak 2009 yılında tam teşekküllü şeklinde üzerinde çalışılır bir yapıma dönüştü. Bu esnada adı Timelapse Vertigo olarak lanse edilen Underrail, 2012 yılına gelindiğinde demo olarak kendisini göstermeyi başardı. Bu esnadan sonra düzenli olarak güncellenmeye başladı ve bugüne kadar, adım adım geldi.
Yapım aşaması esnasında birçok sorunla karşılaşmış olmasına rağmen, deneyim ettiğim kadarı ile her türlü sorunu ziyadesiyle geride bırakmayı başarmış bir oyun ile karşı karşıyayız. Underrail esasen isminden kendisini fazlasıyla ele veriyor. Artık yaşanmaz hale gelen dünyadan kaçan insanoğlu çözümü birçok bilim kurguda olduğu gibi yer altında bulmuş. Yer altına yaşamaya mahkum olan insanların en büyük sorunuysa yemek ve kalacak yer. Tabii böyle bir ortamda, yer altında yaşayan farklı fraksiyonlar da belirmiş.
Oyuna başladığımızda, biz de bu fraksiyonlardan birisine bağlı olarak hayata gözlerimizi açıyoruz. Gözlerimiz hafif aralıyken yapmamız gereken birçok şey söz konusu zira Underrail tam anlamıyla bir CRPG. Yapılacak işlerin başında oyun modelini seçmemiz gerekiyor. Oddity ya da Classic olmak üzere iki farklı oyun modeli söz konusu. Oddity modeli üzerinden oyunu deneyim etmek isteyenlere kötü bir haberim var; düşman yok etmek ya da görev yapmak hiçbir yetenek puanı kazandırmıyor. Bu modda seviye atlamanın tek yolu, haritanın etrafında bulunan Oddity’leri bulmak. Eh, klasik bir CRPG deneyim etmek içinse “classic” seçeneğinden gitmeniz yeterli. Karakter yaratmak, kesinlikle oyunun eğlenceli yönlerinden birisi. Oyuna hükmeden toplamda yedi adet ability puanı ve de altı başlık altında 22 adet farklı yetenek var. Ayrıca toplamda 13 tane de Feat seçilmeyi bekliyor. Karakter yaratma menüsündeki bu klasik CRPG havası, oyuna girince de devam ediyor. Underrail’de kullanılan mekanik hem Fallout’un S.P.E.C.I.A.L. mekaniklerine, hem de D&D’nin genel geçer oyun mekaniklerine bir hayli benzerlik gösteriyor.
Savaş moduna geçtiğimiz zaman tüm oyun aksiyon puanı kullanan, sıra tabanlı bir yapıma dönüşüyor. Zaten oyunun başında yarattığımız karakterimizin özellikleri sayesinde, birbirinden farklı oyun modelini deneyim edebiliyoruz. Underrail’de fazlasıyla silah ve de zırh bulunuyor. Bu bolluğunun en büyük sebebiyse şüphesiz yapımcı ekibin üzerinde fazlasıyla çalıştığı “craft” sistemi. Tüm bunların haricinde oyunda bolca konuşma olması benim gibi CRPG tutkunlarının büyük beğenisini kazanacaktır. Hatta kimileri için konuşmalar “çok fazla” bile olabilir. Genel olarak güzel bir atmosferi olan Underrail, ne yazık ki çok donuk bir oyun. Gerçekten grafik kalitesi çok düşük ve bir adım atmak için onlarca defa düşünmek gerekebiliyor.