Hayatımda hiç sıra tabanlı oyun oynadım mı? Hayır. Bu tip oyunlara hah, durun! Total War oynamışlığım var! Ama Total War’u herkes oynamadı mı zaten? Sayılmaz o zaman. Mesela bir XCOM: Enemy Unknown oynamadım, bir Jagged Alliance: Back in Action Peki, neden? Çünkü durağan oyunları pek sevmiyorum. Dur, kalk, dur kalk bana göre değil pek. Omerta’yı duyduğumdaysa oyunun türüne aldanmadan bir deneme yapmak istedim çünkü hem mafya temasına ilgim, hem de geçmişteki Chicago 1930 gibi oyunların aklımda yer etmişliği var. Hal böyle olunca da durağan ya da değil, oyunun başına geçmek istedim ve...
Uzun bir gemi yolculuğunun ardından...Birçok mafya temalı filmde ve oyunda olduğu gibi, Omerta: City of Gangsters’ın hikâyesi de gemi yolculuğuyla kendini A.B.D.’ye atan bir İtalyan’ı takip ediyor. Ülkesindeki yaşamı geride bırakıp Atlantic City, New Jersey’ye göç eden kahramanımızın hikâyesi paralelinde oyuna başlarken, kendimize bir isim ve mevcut seçenekler arasından bir fotoğraf seçiyor, ardından da karakterimizin temel özelliklerini belirleyecek olan mini bir teste katılıyoruz. Bu testin içerdiği sorular, oynanışa direkt olarak etki ediyor çünkü verdiğimiz cevaplara göre karakter özelliklerine artı ya da eksi puan işliyor. Oyuna giriş yaptığımızdaysa ufak işlerle yola çıkıyor, bira ticaretiyle ilk paramızı kazanıyor, ekibimizi genişletiyoruz. Mafya dünyasına yabancı olanlar, oyun sayesinde bu dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenebilirler aslında ama bu bir işinize yarar mı? Umarım yaramaz! Neyse efendim, başladık ufak ufak işler almaya, Atlantic City’de isim yapmaya, bira kasalarını çaldık, sattık, yanımıza ilk yaverimizi aldık ve ilk çatışmamıza girdik. Bu da demek oluyor ki oyunun sıra tabanlı, taktik bazlı savaş sistemini test edeceğiz.
Oyundaki çatışma bölümleri, şehirdeki bir binaya girişimiz ve yükleme ekranı sonrası başlıyor. Çatışmaya girecek kadromuzu seçtikten sonra başlıyoruz Action ve Movement puanlarını harcamaya. Her karakterin -gücüne göre- Action (AP) ve Movement (MP) puanları var. MP, tahmin edeceğiniz üzere atacağımız adım sayısını ve AP de yine tahmin edeceğiniz üzere aksiyon sayısını temsil ediyor. Mesela nedir? 10 MP puanımız varsa 10 adımlık yol alıyoruz, sonrasında da sahip olduğumuz AP’yi -değerleri değişen- aksiyon seçeneklerini kullanarak harcıyoruz. Çatışma ortamında taktiğin ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bir ortama bodoslama dalıp ortalık yerde durursanız, vurulma ihtimaliniz bir hayli artıyor. Çatışmalar sırasındaki başarınız, taktiğin yanı sıra karakterlerin yeteneklerine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Oyuna başlarken cevapladığımız test sorularının etkiledikleri dışında Health (sağlık), Courage (cesaret), Reaction (reaksiyon), Critical Chance ve Critical Damage gibi değerler var ve bu bunlar, çatışmalar sırasında hem karakterin ruh halini, hem de saldırılardaki isabet oranını etkiliyor. Çatışmalardan zaferle ayrılıp seviye atlandığındaysa karakterleri güçlendiriyor, onlara çeşitli perk’ler atıyoruz. Perk’ler arasında hareket etmediği bir turda uzaktan %20 daha fazla hasar verilmesini sağlayan Sniper veya sağlık puanını 15 puan arttıran Tough gibi sayısız seçenek var.
Korku salın!
Oyunun temeli, alınan kararlar ve girilen çatışmalar sonrasında, Atlantic City’nin en büyük mafya lideri olmak üzerine kurulu. Şehirde merkez bina, birahane, pizzacı, çorbacı, toptancı, içki fabrikası gibi farklı binalar kurup korkulan (Feared) ya da sevilen (Liked) biri olmak bizim elimizde. Tüm bunları yaparken mafya atmosferine kendinizi kaptırıp eğlenebilirsiniz de, oyunun donuk atmosferi yüzünden oyundan tiksinebilirsiniz de. Açıkçası mafya temasını seven oyuncuların bu oyunu oynama, hatta bitirme şansı oldukça yüksek ama tüm operasyonun yürütüldüğü şehir ekranı o kadar donuk geldi ki insan ne yaptığını, niye yaptığını umursayamıyor bazen. Bir binaya adam göndermek, onun işini bitirmesini beklemek, o sırada o donuk ve ruhsuz şehri izlemek sıkıcı geldi bana. Çatışma sahnelerinde -her ne kadar bazı aksiyonlar hantal gözükse de- taktiksel oynanış, geniş silah yelpazesi ve özelleştirilebilir karakterler olması oldukça eğlenceli ve oyuna artı puan kazandırıyor ama oyunun geri kalanında bir soğukluk, donukluk var. Hal böyle olunca da çatışmalar arasında geçen süreç oyunu aşağıya çekiyor. Yine de mafya teması benim için oyunu kurtarabiliyor ama ya sizi kurtarır mı?