Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Expeditions: Conquistador, Yeni Dünya’yı keşfetmek için maceraya atılan bir İspanyol asilzadesinin öyküsünü anlatan, yarı RPG - yarı strateji türünde, acayip bir oyun.
Oyunu tam olarak tanımlamak gerekirse Heroes of Might & Magic serisindeki gibi bir ana haritada yol alan ordunuzla, Elemental: Fallen Enchantress’taki gibi taktik çatışmalara girdiğiniz ve bu sırada harika bir senaryo ve tatmin edici RPG öğeleri ile donatılmış bir oyunla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.
İspanya’daki bir asilzadenin maceraya aç zengin çocuğu olarak, yeni kıtayı keşfetmek ve o kıtanın zenginliklerini ele geçirmek için yola çıkan, aslında bildiğimiz yağmacı bir İspanyol’u oynuyoruz. Askerlerden ve subaylardan oluşan minik ekibimizle Yeni Kıta’da karaya çıkıyor ve hop çevredeki zenginlikleri ele geçirmek için sağa sola saldırıp Kızıldereleriler öldürmeye başlıyoruz diyemeyeceğim zira öykü o kadar kolay ilerlemiyor. Bir İspanyol kolonisine indiğimizde oyun başlıyor ancak vali denilen o şerefsiz, bütün malımıza ve mülkümüze, hatta askerlerimize bile el koyuyor ve bize belli görevler veriyor. O görevleri yapmadan ekibimize geri kavuşamıyoruz.
“Ekip” demişken dikkatinizi çekecektir, seçtiğiniz askerler ve subaylar arasında bol bol kadın da bulunabiliyor. Açıkçası “Madem bu bir oyun ve fantezi dünyasına yelken açıyorum, o zaman neden istediğimi yapmayayım ki?” derseniz, cıvır cıvır, kıvır kıvır İspanyol dilberlerinden oluşan bir gemi dolusu askerle Amerika’ya yelken açabilirsiniz. Hepsi de maşallah, kiraz gibi dudaklara, zeytin gibi gözlere, hokka buruna sahip bu çıtır çıtır İspanyol dilberleriyle medeniyetten uzak yepyeni bir kıtaya yelken açmış olsam, geri dönüp de Avrupa’nın fareli, pis sokaklarında gezinmek için etrafta altın arayacağıma, orada o mis gibi çıtırlarla kendi kolonimi kurar, gelip beni geri çağıran olursa da onu odunla dövüp geri gönderirdim ama işte bu İspanyollar bir acayip. İlla da bütün altınları bulacağız diye tutup güzelim Amerika kıtasını bildiğin trolle taramışlar.
Neyse, konuyu çok uzatmayalım. Oyun haritasında belli bölgelere gelince, düşman birlikleriyle karşılaşınca stratejik harita açılıyor ve sizinle savaşa katılacak askerlerinizi seçip çatışmaya giriyorsunuz. Çatışmanın da kendine göre kuralları var ve bu kısmı sıra tabanlı strateji oyunu türünde oynuyorsunuz. Oyunda askerleriniz deneyim kazandıkça yeni yetenekler kazanıyorlar ve bu da savaşların gidişatını değiştirebiliyor. Örneğin, bir elde iki kez ateş etme yeteneği kazanan bir tüfekçiniz, savaşın kaderinde kilit rol oynayabiliyor. Tabii ki şehirlerden satın aldığınız malzemeleri de askerlerinize paylaştırarak daha güçlü zırhları, daha güçlü silahları kullanmalarını sağlayabiliyorsunuz.
Lafı çok uzatmayayım. Oyun, uzun zamandır özlediğimiz taktik / strateji / RPG karışımı türünde güzel bir yapım olmuş. Elemental: Fallen Enchantress kadar mükemmel bir yapım değil ama ortaçağ döneminde Amerika kıtasının keşfini anlatan öyküsü ve özgün oyun yapısı ile takdiri hak ediyor. Aferin.