Homeworld, RTS oyunlarını gerçek anlamda 3D haritalara uyarlayan ilk oyun olarak 1999’da karşımıza çıktı. Ardından gelen Homewrold II de ilki kadar büyük ilgi çekti ancak Homeworld serinin devamı gelmedi. Oyunun sahibi olan şirket iflas edince, Homeworld de iflas etmiş sayıldı. Homeworld markasını satın alan Gearbox sayesinde 2016 yılında üçüncü oyuna kavuşabildik ancak Homeworld: Deserts of Kharak’ı oynadığınızda göreceksiniz ki, uzayda geçen 3D RTS serisi olarak bildiğimiz Homeworld, Dune serisinden esintilerle karşımızda duruyor.
Öyküsüyle öne çıkan oyun
Homeworld serisi, gezegenlerinde sakince yaşarken, buldukları bir uzay gemisiyle yıldızlar arası uzay yolculuğunu keşfeden insanların öyküsünü anlatıyor. İlk Homeworld oyununda, Kushan halkı, 4000 yıldır yaşadıkları Kharak gezegeninde buldukları uzay gemisindeki haritayı izleyerek atalarının geldiğine inandıkları ana gezegeni bulmak için yola çıkarlar. Ancak olaylar çok dramatik şekilde gelişir. Buldukları enkazdan edindikleri teknolojilerle ürettikleri dev uzay gemisine, gezegendeki seçilmiş 600 bin insanı yüklerler ve uykuya yatırırlar. Yolculuğa çıkmak üzereyken, son bir test yapmak için ana gemiyle güneş sisteminin dışına çıkıp, sonra tekrar gezegene geri dönerler ancak o da ne? Bu saftirik arkadaşlar gezegene döndüklerinde, uzaylıların gelip de gezegenin üzerine aseton döküp yaktıklarını görürler. Gezegende yaşayan kimse kalmamıştır ve üstelik saldırganlar şimdi de inşaa ettikleri o uzay gemisine doğru saldırmak üzeredir. Ana gemi ve içineki 600 bin seçilmiş arkadaş, gaza basıp oradan hemen topuklarlar ancak peşlerindeki uzaylılar da onları takibe başlar. 4 bin yıl önce geldikleri gezegene geri dönmek üzere yolculuğa çıkan Kushan’lar peşlerindeki düşmanla çatışa çatışa kaçmaya devam ederler. Bu sırada anlaşılır ki, bu Kushan’lar aslında 4000 yıldan uzun zaman önce, The Taiidan İmparatorluğu denilen uzaylı bir ırkla barış anlaşması imzalamışlar ve Taiidan’lı kardeşlerimiz de bunların Kharak denilen çöl gezegeninde yaşamaları ve bir daha asla uzaya çıkmamaları karşılığında barış yapmayı kabul etmiştir. Fakat, Kushan’ların yazılı tarihi sadece 4000 yıl öncesine kadar gitmektedir ve Kushan halkı bu eski barış anlaşmasını çoktan unutmuştur.
Şimdi karşımıza yeni çıkan oyun, işte bu öykünün öncesini anlatıyor. Yani Kushan’lar hala Kharak gezegeninin kutuplarında yaşayan barış dolu bir halk iken, uydu fotoğraflarında gezegenin çöllerinde acayip bir şey bulduklarını fark ederler. Sonra da o acayip şeyi gidip incelemek için dev bir bilimsel/askeri gezi düzenlerler. Tabi bu arada, binlerce yıldır çöldeki o “acayip” şeyleri bilen ve kimsenin onlara ulaşmaması için nöbetçilik yapan muhafızlarla başları belaya girer. O muhafız arkadaşlar da bir şekilde o eski barış anlaşmasını hatırlamaktadır ve insanların çöle gömülmüş olan o eski uzay gemilerini bulup, yeniden uzay gemisi yaparak uzaya çıkmaları halinde bütün gezegenin yok edileceğini düşünmektedirler, ancak bu inanış gezegenin diğer bölgelerinde “batıl bir dini inanç” olarak görüldüğünden kimse ciddiye almaz, sonunda da kutuplarda yaşayan o çok bilmiş, ukala, modern insancıklar gidip çöldeki gemileri keşfedip uzay gemisi yaparlar ve Taiidan İmparatorluğu da gelip bütün gezegeni patlatır.
Kılavuzu karga olanın..
Öykü kısaca bu. Elimize yeni gelen Homeworld: Deserts of Kharak oyununda da bu öykünün, çöldeki keşif operasyonu kısmını oynuyoruz. Oyunun kapağındaki saçları rüzgarda salınan, kararlı şekilde ufka bakan kız ki ismi Rachel oluyor, bir bilim insanı olarak, aman da efendim süper bir buluş yaptık, vay efendim bu buluş insanlarımızı bin yıl öteye götürecek vs diye diye herkesi gaza getirip yola çıkartıyor. Biz de onun peşinden giden salakları oynayarak, Kapisi isimli o dev taşıyıcı gemi ile beraber tanklar, uçaklar vs yapıp, çölün ortasında muhafızlarla savaşa savaşa çöle gömülmüş uzay gemilerini keşfedip, teknolojilerini çalıp oyunun sonuna ulaşmaya çalışıyoruz. Teknik kısma bakacak olursak, çok etkileyici bir oyunla karşı karşıya olduğumuzu itiraf etmeliyim. Oyun aslında, ilk iki Homeworld oyununun formülünü çöle uyarlıyor. Yani bu sefer elimizde dev bir uzay gemisi yerine, çölde paletlerle ilerleyen Kapisi isimli dev bir “uçak gemisi” var. Bu ana gemi içinde de fabrikalar bulunuyor. Tanklar, toplar, uçaklar, destek araçları üretiyoruz. Bu sırada etraftaki kaynakları topluyoruz ve düşmanla çatışa çatışa çölün ortasına doğru ilerliyoruz. Ancak çöle dağılmış olan uzay gemisi parçalarından edindiğimiz teknolojilerle, elimizdeki birimleri, tankları, uçakları, silahları geliştirebiliyoruz. Tam anlamıyla bir RTS olan Desert of Kharak, aslında türe büyük bir yenilik getirmiyor. Önceki Homeworld’lerde olduğu gibi, üs kurmuyoruz ama üs niyetine ana gemimizi kullanıyoruz. Ürettiğimiz birimlerle de düşmanı yenmeye çalışıyoruz ve diğer göreve geçiyoruz. Ancak oyunu çok etkileyici yapan asıl detay, öyküsü. Yani oyun boyunca takip ettiğimiz senaryo, oyuncuyu alıp ötürüyor. Oyun içi videolar da son derece etkileyici. Yıllardır özlediğimiz, sürüklenerek ynayacağımız kaliteli RTS oyunu için aradığımız aday budur. Deserts of Kharak’ı aslında önemli ölçüde Dune oyunlarına benzettiğimin de altını izmeliyim. Dune ve Homeworld tamamen ayrı markalar olsa da, yeni Homeworld oyunu Dune’un öyküsünden ve oyunlarından büyük esintiler taşıyor.
Fakat şimdi benim aklımı asıl meşgul eden soru şu: Star Wars filmlerinin hangi sırayla seyredileceği tartışmalarından sonra artık Homeworld serisinin de hangi sırayla oynanması gerektiği tartışmalarına hazır mıyız? Homeworld oyunlarını üç, bir, iki sırasıyla mı oynamalıyız, yoksa bir, iki, üç sırasıyla mı?
Oyunu indirmek için:
Homeworld: Deserts of Kharak Full PC indir