Kırık linklere lütfen yorum yapınız. En kısa sürede güncellenecektir.
Karanlık Mod

❤ 11 YAŞINDA

Güncel Alet Çantası

CCleaner

PC Temizlik Programı

Flash Player

Flash Oynatma Aracı

Skype

Videolu Görüşme Programı

Aimp

MP3 Oynatma Programı

Internet Download Manager

Gelişmiş İndirme Yöneticisi

Microsoft Office

Ofis Yazılımı Tüm Sürümleri

Photoscape

Kolay Resim Düzenleme

Adobe Photoshop 2024

Prof. Resim Düzenleme

Mozilla Firefox Quantum

Hızlı İnternet Tarayıcısı

Google Chrome

Güvenli İnternet Tarayıcı

Avast Premium Security 2024

En Hızlı Antivirüs Programı

Kaspersky Internet Security

Güçlü Antivirüs Programı

uTorrent Pro

Torrent Dosya İndirici

Nero Platinum 2020

Güçlü Disk Yazdırma

Daemon Tools Ultra Türkçe

Sanal Disk Oluşturma

Foxit Reader

Hızlı PDF Okuyucu

Adobe Acrobat XI Pro

Popüler PDF Programı

K-Lite Mega Codec Pack

Sistem Kodek Paketi

DirectX 12
 - DirectX 9
Microsoft DirectX Sürücüleri

WinRAR

Arşivleme ve Arşiv Açma


Sitemizi ne sıklıkla ziyaret ediyorsunuz?

Office 2021 Çıktı Buyurun İndirin
Adobe CC 2022 Tüm Programları
Windows 11 AIO Tek DVD
Windows 11 Pro Orjinal İndirin
Şuradasınız: Buyur İndir - Full Ücretsiz İndir > İncelemeler > Oyun İncelemeleri > The Darkness II - Oyun İncelemesi

The Darkness II - Oyun İncelemesi


İncelemeler > Oyun İncelemeleri   Meliksah_2006   5-02-2015, 16:30   1   
The Darkness II - Oyun İncelemesi

Jackie Estacado... Bazıları için sıradan bir insan, bazıları için hayatlarını birlikte geçirmek istedikleri tek erkek, bazılarına göre bir mafya babası, kimine göreyse karanlığın ta kendisi. Jackie ile tanışma şerefine The Darkness isimli çizgi-roman serisiyle ulaştıysanız, çok şanslısınız ve adresinizi verirseniz, o çizgi-romanları elden teslim alabilirim. (Geri de vermem.) Spawn gibi, tasarımına ve çizimlerine bayıldığım bir eserdi The Darkness fakat hiçbir zaman hakkını vererek onunla vakti geçiremedim. Oradan bir sayı geldi elime, şuradan bir dijital kopyasını gördüm derken hikaye ilerledi, herkes heyecanını yaşadı ve sonunda da seri koptu, gitti. Bırakın çizgi-romanı, beyaz perdede bile inanılmaz iyi durabilecek bir karakter The Darkness. (Yönetmeni Uwe Boll olmadığı sürece.) Kendine göre bir karizması, kendine has, net ve etkileyici bir görünüşü var. Hatta o filmin bir yerine Witchblade’i de ekleyeceksin... Tadından yenmez.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

The Darkness benim için ulaşılması uzakta bir nokta olarak kaldı ama sağ olsun, Starbreeze Studios çizgi-romanı aynen oyuna aktarmayı başardı birkaç yıl önce. The Darkness, sadece konsollar için üretilen bir FPS oldu ve ben bu oyunu ite kaka, zar zor oynadım. Nedeni basit; oyun maalesef pek de iyi değildi. Ne karanlığın güçlerine hükmettiğimizi anlayabildim, ne de güçlü bir adamı kontrol ettiğimi... The Darkness bir kez daha beni ortada bırakmıştı ve artık tamamıyla umudu kesmiştim kendisinden. Sonra ilginç bir haber geldi ve The Darkness II’nin yapım aşamasında olduğu ve yapımcısının Digital Extremes olduğu açıklandı. Üstelik bayağı iddialı bir oyun hazırladıklarını vurguluyordu yapımcılar. Görseller, videolar derken The Darkness II, büyük merak uyandıran bir oyun oldu, çıktı. Üstelik oyunun bu defa PC için de geliştiriliyor olması, benim gibi FPS’leri PC’de oynamayı sevenler için mutluluk verici bir haberdi.

Sonunda ne oldu, oyun çıktı, anında oynadım ve beş saat sürmedi ki Jackie Estacado ile vedalaştım. Şimdi bekle ki The Darkness III gelsin. Zaten spoiler vermek gibi olmasın... Ehm. Spoiler vermek gibi olacak, susuyorum.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Işık benden uzak dursun
Yepyeni bir oyuna başlamak heyecan uyandırır ama bazen de insanı geri iter bu düşünceden. Şimdi o oyunun kontrollerine alış, ne yapacağını anla, başlangıçtaki güçsüz halinle bir ton iş yapmak için uğraş. Zaman zaman bu düşüncelerle bazı oyunları oynamaktan vazgeçip bir dizinin yeni bölümünü veya bir filmi izlemeyi seçtiğimi bilirim. The Darkness II’de de aynı duruma düşeceğimden şüpheleniyordum lakin oyunu o kadar çok merak ediyordum ki bu garip tavrım bile beni oyunun başına oturmaktan alı koyamadı. Ve oyun bana bir sürpriz yaparak, tam istediğim gibi beni direkt olarak hikayenin içine atarak yüzümü güldürdü.

Daha önce açıkladım mı bilmiyorum fakat artık bana oyunu öğretmek için son derece yavaş bir tempoda başlayan oyunları, zekama hakaret olarak algılıyorum. Tabii ki herkes yıllarını oyunlara vermemiş olabilir, bu tür “tutorial” bölümleri işe yarıyordur mutlaka ama gelmişiz 2015’e; eğitim öğretimi artık daha dinamik bir şekilde yapabiliriz bence, değil mi?

Jackie Estacado’nun sakin bir gece geçirmek için bir restorana gelmesiyle başlıyor oyun. Daha birkaç dakika geçmiyor ki restoran saldırıya uğruyor. Hemen bir silah veriliyor elimize ve başlıyoruz ateş etmeye. Anlıyoruz ki her şey, klasik bir FPS’deki gibi. Diyoruz ki, “O zaman Battlefield 3 oynarım hacı?” Oyun bize cevap veriyor, “Bekle...” Oraya ateş et, bunu öldür derken düşmanlarımıza karşı koyamaz hale geliyoruz. Bu defa oyun değil ama karanlık bize sesleniyor: “Bizi kabul et, yoksa öleceksin.” Bu doğru zira Jackie, çok kötü bir biçimde yaralanıyor. Hatta bir bacağı kopma derecesine geliyor. Darkness’a bedenini teslim etmek istemiyor Jackie ve kısa bir süre de olsa, dayanıyor. “Bu köpeği infaz edin.” Sözleriyle restoranın arka kapısından, kimsenin uğramadığı, ışıksız bir sokağa atılan Jackie’nin hızla karar vermesi gerekiyor. Ya o iki adam vücuduna birkaç tane kurşun sıkacak, ya da Darkness’ın gücünü kabul edip kurşunların hedefi olmaktan kurtulacak. Jackie doğru bir seçim yapıyor ve soluğu cennette alıyor. Nokta. Dağılabilirsiniz.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Dört elimde, dört marifet
Ben olsam oyunu seçeneklerle doldururdum ve bu son sahnede, oyuncunun dilerse ölmeyi seçmesini sağlardım. Hoş bir dokunuş olabilirdi. Tabii yapımcılar, oyun oyuna benzesin diye diye bize seçme şansı vermiyor ve Jackie, eski güçlerine kavuşuyor.

Bu oyunu diğer FPS’lerden ayıran en büyük özelliği, karakterimizin karanlığın güçlerine hükmedebilmesi. İlk oyuna göre daha da kolaylaştırılan Darkness güçleri sayesinde, normal bir insanın yapabileceklerinden çok daha ötesini yapabiliyoruz; şayet ki bulunduğumuz bölgede herhangi bir aydınlatma yoksa...

Darkness, adı gibi kendini seviyor, yani karanlığı. Tüm görevler gece geçtiği için güneşle ilgili bir problemimiz olmuyor ama sokak aydınlatmaları, yersiz yere yerleştirilen spot ışıkları ve düşmanların taşıdığı 15.000 Watt’lık lambalar, canımızı sıkabiliyor. Jackie bu gibi ışıklandırmalarda gücünü kullanamıyor. Hatta acı çekiyor ve etrafı siyah beyaz görmeye başlıyor.

Işığın olmadığı yerlerde ise tam bir ölüm makinesine dönüşüyor kahramanımız. Elinde iki silah, Darkness’ın gücüyle gelen iki kol, etti size dört farklı savaş aleti.

Oyunu PC’de oynadığımdan bahsetmiştim. Bu vesileyle mouse’un sol tuşuyla sol silahımı ateşledim, sağ tuşuyla sağ elimdeki silahı. “Q” ile soldaki Darkness kolunu çalıştırdım, “E” ile de diğerini. İnanın ki hiç karışık değil; hatta bir kaç bölüm sonra her şey çok doğal geliyor. Sağlı sollu ateş ederken düşmanınıza yaklaşıyor, açık verdiğini görüyor, “Q” tuşuna basıp onu yakalıyor ve çeşitli şekillerde parçalara ayırıyorsunuz.

Jackie yanında üç tane farklı silah taşıyabiliyor. Ağır makinelileri tek bir silah olarak kullanıyor fakat “otomatik tabanca” adındaki Uzi ve benzerlerini, istediği kombinasyonla
iki elinde de tutabiliyor. İki adet silah kullanırken, hedef almak biraz zor oluyor ama oyundaki ilginç bir özellik sayesinde, ateş ettikçe silahlar ve hedef noktası birbirine yaklaşıyor, hedeflemeniz çok daha kolay bir hale geliyor.

Tam da yeri gelmişken çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Her türlü oyunda çok önem verdiğim vuruş hissiyatı, The Darkness II’de beni öylesine tatmin etti ki, sırf birilerini vurmak için şu an bile oyuna dönesim var. (Vendettas modu sayesinde oyunu uzun süre oynayabiliyoruz neyse ki.) Uyduruk bir tabanca bile uzak mesafelerden hedefinizi bulmanızı sağlıyor. Bir de çift silah taşırken yaşanan vuruş hissini düşünün... (Oyunu Darkness güçleriyle götüreceğimi sanırken, en çok silahları kullandığımı gördüm.)

Ne tür silahlar bulduğumuz konusuna gelecek olursak, son derece standart silahların bizi beklediğini görürüz. Basit birkaç tabancanın yanında, Desert Eagle, UMP ve Micro Uzi gibi tabancalar dikkat çekiyor. Ağır makineliler arasında da Carbine, FPS’lerin değişmezi Kalaşnikof ve pompalı tüfekler yer alıyor. Roketatarlar, lazer veya plazma silahları ekleyenler için burada bir sürpriz yok maalesef. Zaten oyun günümüzde geçiyor ve fantastik öğeler asgari miktarda tutulmuş durumda. Ancak The Darkness III çıkarsa, daha fantastik silahlara ulaşacağımızı söyleyebilirim. (Spoiler mı? O ne?!)

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Araba kapısından, zebani heykellerine...
Silahlarımız güzel ama Darkness güçlerimiz daha da iyi. Sağ Darkness kolumuzla yatay veya dikey saldırılar yapabiliyoruz. Bu şekilde bir düşmanı öldürürsek, Demon Arm Kill yazısı ekranda beliriyor. Sol kolumuz ise düşmanlarımızın açığını göremezsek, bir işe yaramıyor. Düşmanları nasıl bu kolun saldırısına açık hale getiriyoruz, açıklayayım. Darkness insanların kalpleriyle besleniyor. Dolayısıyla da insanların kalplerini, röntgen taraması gibi görebilmenizi sağlıyor. Yalnız kalpleri görebilmek için düşmanınızın sendelemesini sağlamanız gerekiyor. Birkaç kurşun veya herhangi başka bir saldırı, düşmanlarınızın afalla masına ve sol zebani koluyla onu yakalamamıza fırsat tanıyor. Bunu yaptıktan sonra da altı tane seçeneğimiz oluyor.

Ne yaptık, sol kolla düşmanı yakaladık ve kolun ucunda bağırıp çağırıyor. Onu ölüme terk etmek bir seçenek, düşmanla rın üstüne fırlatmaksa bir başka seçenek. Geriye kaldı dört infaz şekli. Eğer yetenek ağacından tüm infaz şekillerini açtıysanız, düşmanınızı kendinize de fayda sağlayacak dört farklı şekilde öldürebiliyorsunuz. Hepsinin de farklı bir animasyonu oluyor ve emin olun, hepsi de birbirinden vahşi. Düşmanınızı bu şekilde öldürerek sağlık puanınızı tazeleyebiliyor, elinizdeki silahlara cephane sağlayabiliyor, kendinize karanlık esanslı bir kalkan oluşturabiliyor veya karanlığın güçlerini tazeleyebiliyorsunuz.

Evet, bu iki zebani kolu dışında Jackie’nin iki tane de özel karanlık gücü var. Bir tanesi böcek sürüsü, diğeri de kurşun yerine karanlığın gücünü kullanmanızı sağlayan “Gun Chanelling.” Böcek sürüsü (Swarm diye geçiyor oyunda.) aynı Bioshock’taki gibi, düşmanlarınıza bir dolu uçan böceği salmanızı sağlıyor. Düşmanlarınız hem hasar alıyor, hem de savunmasız kalıyor. Özellikle kalkanı olan düşmanlara karşı çok iyi işliyor bu güç ama düşmanlarınız kalabalık yaptığında da kullanmanızı tavsiye ederim.

Gun Channeling’in parladığı yer ise kurşunlarınız bittiğinde ortaya çıkıyor. Eğer yetenek ağacından bu alanda geliştirmeler yaptıysanız, her karanlık kurşun düşmanınızı patlatabilecek bir bombaya dönüşüyor.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Şekilli ölüm güç getirir
Kafanızı yoracak, sizi asıl oyundan soğutacak RPG öğeleri düşünmeyin; The Darkness II’de çok yerinde bir yetenek ağacı mevzusu söz konusu. Oyunda her öldürdüğünüz düşman, onu öldürme şeklinize göre karanlık özü bırakıyor. (Tecrübe puanı gibi bir şey.) Bu puanlarla da yetenek ağacından çeşitli özellikleri açabiliyoruz. Dört ana bölümden oluşuyor yetenek ağacı. Böcek sürüsüne yatırım yapmak, Gun Channeling özelliğini geliştirmek, silahları daha etkin kullanmak ve infazlardan daha fazla yarar sağlamak adına puanlarınızı yatırabiliyorsunuz. Ben silah geliştirme konusunu sona attım ve öncelikle infazlara puanımı yatırdım. Bir yandan böcek sürüsü özelliğine yatırım yaptım ve biraz da Gun Channeling’e göz attım. Zaten oyun her özelliği edinemeden sonlandığı için tüm özellikleri de görme şansınız olamıyor.

Tüm bu yetenekleri nasıl düşmanlar üzerinde kullanacağımızdan da bahsedelim biraz. Fantastik yaratıklarla dövüşmüyor olmamıza gayet olumlu baktım tüm oyun boyunca. Tabanca taşıyan basit çete elemanlarıyla karşılıyor sizi oyun, hafif zırhlı ve otomatik silahlılarla ağırlıyor, artık kalkmanız gerektiğini de kalkanlı ve ağır makineli düşmanlarla belli ediyor. Kalkanlı ve elinde lamba tutan düşmanlara karşı ne yapmanız gerektiğini açıklıyorum, iyi dinleyin. Kalkanlı düşmanlara en iyi çözüm böcek sürüsü. O olmazsa bolca ateş edin ve kalkan açığa çıktığında, sol zebani koluyla tutup alın. (Kalkan, araba kapısı ve bu tip nesneleri fırlatarak düşmanlarınızı ikiye bölebiliyorsunuz. Karanlık özü hanenize de 20 puan yazılıyor.) Spot aydınlatmayı kapıp gelmiş olan düşmanlaraysa, mecburen kurşunlarımızı yolluyoruz. Lambalarını patlattıktan sonra basit birer çete elemanına dönüşüyorlar zaten.

Oyun boyunca birkaç tane de boss karşılaşması oluyor ama bunlar o kadar kötü tasarlanmış ki hiç olmasalarmış, daha iyi olurmuş. Aslına bakarsanız oyunun en büyük eksiği de burada. Her türlü fikir, oyun mekaniği çok iyi lakin bunların bir araya getiriliş şeklinde bir eksiklik var. Oyunda ara sahneler, önceden ayarlanmış olaylar daha çok olmalıydı kesinlikle. Şu haliyle sadece ateş edip bir sonraki bölüme geçtiğiniz bir oyun olmuş The Darkness II. Oysa ki potansiyeli çok daha yüksek daha iyisini başarabilmek için.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Vendettas
Senaryo kısa sürede bitiyor demiştim daha önce. Eh, ne yapacaksınız sonrasında? Tabii ki internet üzerinden Vendettas’da kurşun yağdırmaya devam edeceksiniz. Daha önceki ilk bakışlarımızda da bahsetmiştik, standart bir online oyun tecrübesinden çok daha ötesini getiriyor oyun. Vendettas, sizi bir dizi göreve çıkartan anlaşmalı (Co-op) bir oyun şekli sunuyor. Dört farklı karakterden birini seçiyoruz öncelikle. Her karakterin kendine özel silahı ve güçleri bulunuyor. Ardından bir göreve çıkıyorsunuz. İlk görevimiz senaryo modunda da gördüğümüz yan karakterlerden bir tanesini kurtarmak. Yalnız bunu direkt olarak yapmıyoruz, final görevini yapana kadar birçok ara görev yapıyoruz. Böylece dalga dalga gelen bir ton adamı vurmak yerine, arada birkaç farklı iş yaparak sanki oyunun senaryo kısmındaymışız gibi hissediyoruz.

Online oyunlarda karakterlerin özelliklerini diğer oyuncularla birlikte kullanmak çok önemli. Örneğin JP Dumond’un asası düşmanları havaya fırlatabildiği için havaya fırlayan düşmana herkesin ateş edebilmesine olanak sağlıyor. Shoshanna silahının şarjörünü değiştirirken, Inugami yakın dövüşe girerek onu koruyabiliyor vb. Aynı senaryoda olduğu gibi, Vendettas’da da karakterlerin yetenek ağacı bulunuyor. Bunların bazı kısımları her karakterde aynı. Kendi özel silahları ve Darkness güçleriyle ilgili olan kısımlar ise farklılık gösteriyor.

Vendettas modu eğlenceli olmasına eğlenceli fakat diğer FPS’lerdeki Deatmatch modları gibi tekrarı zor bir yapı içeriyor. Yani dört kişi, hakkını vererek bir dizi görevi bitirdikten sonra, aynı görevlere bir kez daha çıkmak için pek bir neden bulamıyorsunuz. Ancak zorluk seviyesini yükseltebilirsiniz ama o da en fazla bir tur eğlence daha sağlar.

The Darkness II - Oyun İncelemesi

Perde kapanıyor
The Darkness II elimize makineli tüfeği alıp teröristleri veya uzaylıları avladığımız bir oyundan bir adım daha ilerisi bence. FPS’lere aslında yeni bir soluk getirebilecek, kullanımı çok kolay birçok özellik getiriyor. Ne var ki oyun her anlamda biraz kısa kalmış. Her şeyin daha fazlasını arıyorsunuz, oyunun her köşesinde. Oysa ki atmosfer olarak da çok etkileyici, grafikler açısından da çok detaylı ve göz doldurucu. Belki oyun DLC’lerle geliştirilir ama yine de biraz daha zaman harcayıp daha doyurucu bir oyun yapılsaymış, çok iyi olurmuş. Bunlar demek değil ki oyun kötü. Aksine bence bu oyuna herkes şans vermeli zira bence uzunca bir süre, böyle bir oyun göremeyeceğiz...

Oyunu indirmek için;
The Darkness II (PC / Full / Tek Link)

Yorum Ekle




Değerli Üye
BoraBozdogan 6 Şubat 2015 11:00
ellerine sağılk.



 


Yasal uyarımız için burayı inceleyebilirsiniz. Telif hakkı ve iletişim için: (iletisim[at]buyur-indir.com)

Üyelerimizin, ziyaretçilerimizin ve yöneticilerimizin hiçbir dosyası / içeriği sunucumuzda barındırılmamaktadır. Tamamı internet üzerinde paylaşıma açık içeriklerdir. Platformumuz tüm paylaşımlara açıktır. DMCA / Telif ve yasal konular için bizlere mail adresimizden; "iletisim[at]buyur-indir.com" adresinden ulaşınız. Uyarınızdan itibaren ilgili içerik / içerikler 3 gün içerisinde kaldırılacaktır.

Sitede bulunan full programlar ve full oyunlar, tanıtım amaçlı sizlere sunulmuştur. Beğendiğiniz ürünleri üreticisinden satın almanızı, bu sayede onlara katkıda bulunmanızı tavsiye ederiz.