Los Angeles, işgal altında... Üstelik ABD'nin kendi silahları tarafından vuruluyor. İnsansız hava araçları binlerce, bilinmeyen güçler tarafından "hack" edilmiş ve Los Angeles'ta ayakta duran tek bir bina kalmaması için yoğun bir şekilde çalışıyor. Oyunda yıl 2025 ve ABD'nin başkanı bir kadın. Kadıncağız Los Angeles'ta ne yapıyor o an, bilemiyoruz fakat onu kurtarmamız gerekiyor.
Biz kim miyiz? David Mason. 1980'lerin kahramanı Alex Mason'un oğlu. David Mason'da babası gibi sıkı bir asker ve o da ABD'nin ayakta kalması için elinden gelen her şeyi yapmak için hazır.
Amerikan başkanınında bulunduğu araçla son hız, yer yer patlamakta ve yıkılmakta olan binaların arasından geçerken, geçerken... Zaten o filmlerde nasıl olur da şoför yanlış bir hareket yapmaz derdim, burada da olayların bir film olmadığı gerçeği bize gösteriliyor; araç o kadar yıkıntının ve kurşun yağmurunun içinden geçemiyor ve bir yerde takla atıyor, dağılıp gidiyor. Başkanın akıbeti bilinmezken, Mason enkazın altından çıkıyor ve onlara bu kazayı yaptıran insansız uçaklara (Drone) savaş açıyor.
Kazanın olduğu yerin hemen yakınında, işlemez halde duran bir zırhlı aracın uçaksavar silahına atlıyor Mason ve onu söküp kendi koluna takıyor.
Yıl 2025 olduğundan bu çok normal. Değil, değil... 2025 diye bu tip kaçık bilim kurgu olaylara yer yok; Mason silahının başına geçiyor ve yedi tane drone'u hedefleyip tetiğe basıyor. Ardından bir parti uçan cismi daha patlatıyor ama kendisinin de feleği şaşıyor; üstünde bulunduğu araç, yerin kırılmasından ötürü aşağıya yuvarlanıyor. Mason son anda araçtan atlıyor, hayatı kurtuluyor ama Los Angeles, yanmaya devam ediyor...
Makinelerin Devri
2025'te sorun ne olmuş olabilir? Petrol mü? İnsanların yaşayacak yer bulamadığı için diğer ülkelerin topraklarına göz dikmeleri mi? Başka politik sorunlar mı?
Treyarch, Black Ops 2'yi hazırlarken askerlik uzmanı Peter Singer'dan bolca yardım almış. Peter Singer, gelecekte nelerin ülkeler arasında sorunlara yol açacağı konusunda elle tutulur birçok teoriye sahip ve bunları Treyarch ekibiyle paylaşarak bu olası problemlerin oyunun senaryosunun şekillenmesinde rol oynamasına... Cümle bitmiyor arkadaşlar. Siz anladınız; ilerdeki uluslararası problemler, şuan Black Ops 2'de.
"Az bulunan doğal kaynaklar." Problem bundan kaynaklanmakta... O akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayar parçaları, enerji sağlayan cihazlar, çeşitli yapılar ve askeri ekipmanlar... Bunların hepsinde kullanılan materyallerin %95'ini bir ülke sağlıyor. Tahmin edin hangisi? Elbette ki Çin Halk Cumhuriyeti. Çin kapılarını yeniden kapatsa teknoloji çökecek. Tabi ki ABD buna izin vermez ve savaşı başlatır; fırsat bu fırsat Çin'i de kendisine eyalet yapıverir...
O kadar kolay değil. Çin elbette ki boş durmuyor ve gün geçtikçe güçleniyor. ABD, Çin ile ancak soğuk savaşa giriyor. "Ben de herkesi sana karşı kışkırtırım, kimseyle alışverişin olmaz!" diyor. ABD, Çin'de "çok da..." diye cevap veriyor.
Bu soğuk savaş sürerken, ABD her türlü konuya yetemiyor ve bazı sinsi güçleri fark edemiyor. Black Ops 2'deki sinsi gücün adı Raul Menendez. Tek başına ABD'nin başına bela olan bu adamı, önceki oyunlardaki kötü adamlarla karıştırmamızı istemiyor Treyarch. Raul Menendez, daha özel bir insan...
Menendez elbette ki soğuk kanlı bir katil. Kararları anında veriyor ve yaptığı hiçbir şey için pişman olmuyor. Siviller, çocuklar ve yoluna çıkan herkes birer savaş zayiatı. Ne var ki o da sadece bir insan ve sadece "kendince" insan olmanın gerekliliklerini yerine getiriyor.
Menendez'im acımasız bir katil olmasından öte, çok akıllı biri olduğu da bir gerçek. Baştaki hikayeye geri dönelim. Los Angeles'ta G-20 zirvesinde olacağını duyduğu an, bu saldırı için mükemmel bir fırsat olduğunu da anlıyor Menendez. Emrindeki bilgisayar uzmanlarına bu zirveyi birbirine katacak planını açıklıyor ve adamları da hemen gerekeni yapıyorlar: Amerikan ordusuna hizmet eden drone'ların kontrolü ele geçiriliyor.
bir anda kendi silahları ile vurulmaya başlayan ABD ne yapacağını şaşırıyor, G-20'ye katılan devlet büyükleri bir bir tahliye edilmeye çalışılırken, kahramanımız David Mason'da sahneye iniyor, başkanı tuttuğu gibi emniyetli bir yere götürmek üzere harekete geçiyor...
Saklanmak mı, savaşmak mı?
Hikayeye devam edelim. Mason drone'ları vuruyordu, zemin çöktü, Mason kendisini kurtardı ve savaşmaya devam etti.
İlk silah detayımız burada: Barutla değil de elektrikle çalışan bir makineli tüfek. Elektriğin ne gibi artıları olacağı bilinmese de silah gayet ser, işliyor ve eski tip makinelilere göre daha az ses çıkartıyor.
Siperlere girip fırsat buldukça düşmanlarını Mason, bir noktaya geldiğinde Black Ops 2'nin bir yeniliğiyle daha karşılaşıyoruz. Oyunda çeşitli yerlerde, bize bazı seçenekler sunulacak ve bu seçenekler, bizi farklı patikalardan götürerek yeri geldiğinde oyunun gidişatını da değiştirecek.
Bu önemli bir konu arkadaşlar zira tüm Call of Duty oyunlarında, bir trene binip de çevreyi ve olayları izleyerek giden turist gibiydik. Tamam, düşmanları biz vuruyorduk ama yanımızdaki askerler her zaman bize yol gösteriyorlardı ve tek bir yok olduğu için de pek özgürmüşüz gibi gelmiyordu. Tabii ki bu sistemin artıları da vardı; bu şekildeki bir tasarım da aksiyonu bir filmin içerisindeymişizcesine hissetmemize yol açıyordu.
Oyunda Mason, iki seçenekle karşılaşıyor. Bir tanesi "Rapple", diğeri "Snipe". Rapple seçeneğini seçerseniz, Mason yoğun bir çatışmanın ortasına düşüyor. Sniperlerin arkasına geçip bir ton düşmanla burun buruna geliyor ve yoluna devam ediyor.
Snipe seçeneği ise adından anlaşılacağı üzere, Mason'ın bir dürbünlü tüfekle düşmanlarını avlamasını konu ediyor. Çatışmadan uzak, sadece vurulması gereken düşmanlarını düşünmesini gerektiriyor bu yol ve geleceğin dürbünlü tüfeklerine de göz atmamıza yol açıyor.
Hatırlar mısınız, ABD 9/11 saldırılarından sonra havaalanlarındaki güvenliği maksimum seviyeye çekmiş ve kısa bir sürede de insanların kıyafetlerinin içerisini, yani insanları çıplak gösterebilecek bir teknoloji üretmişti. Treyarch bu teknolojinin silahlarda da kullanılabileceğini düşünüyor ve 13 yıl içerisinde bunların gerçekleşebilme ihtimalini göz önünde bulunduruyor; Mason bu sayede duvarların arkasını görebilen bir dürbünlü tüfeğe kavuşuyor.
Daha önce çeşitli oyunlarda bu teknolojiyi görmüştük fakat burada daha gerçekçi bir şekilde kullanıldığına şahit olacağız. Duvarların arkasını görebilen bir tüfeği çok güçlü olması kaçınılmaz elbette ki ve bunu dengelemek amacıyla da bu tüfeğin şarjör doldurma süresi biraz uzun tutulmuş.
CLAW
Dürbünlü tüfekle düşmanlarını avladıktan sonra bulunduğu yüksek yerden savaş alanına inen Mason, bir süre makineli tüfeğiyle düşmanlarına karşı koyduktan sonra yine Black Ops 2'nin yeniliklerinden bir tanesi ile karşılaşıyor. Bu tehlikenin adı CLAW yani "Cognitive Land Assault Weapon".
Dört ayaklı, zırhlı bir savaş aleti olan CLAW, Mason'a zorluk çıkaracak düşmanların başında geliyor. CLAW'ın sıradan yollarla yok edilmesi imkansız. Mason'da kısa sürede aletin zayıf yönünü keşfediyor ve o da tahmin edebileceğiniz üzere ayakları. Dört ayağı birden iptal olunca hurdaya dönen Claw'u geride bırakıyor Mason ve yoluna devam ediyor.
Mason köşeyi döner dönmez bir alışveriş merkezine giriyor. Durumun gitgide kötüleştiğinin farkında olduğu için de biraz daha fazla ateş gücünün hiç de fena olmayacağına karar veriyor ve bileğindeki cihazla iki tane akıllı drone çağırıyor.
Dokuz
Call of Duty serisinin dokuzuncu oyunu olan Black Ops 2, diğer oyunlarına göre çok farklı bir atmosfer barındırıyor. Evet şuan Ghost oyunu çıkmış ve Advanced Warfare oyununu yapıyor olsalar da serinin en çok beğenilen ve teknoloji sitelerinde en çok sevilen ve oy alan oyunu Call of Duty: Black Ops 2'dir. Oyunun kullandığı motor Black Ops'da kullanılan oyun motorudur, bu nedenle görsellerden pek birşey beklemememiz gerekiyor ancak senaryo ve oynanışlık bakımından oyuna bakacak olursak Call of Duty: Black Ops 2'yi oynamanızı tavsiye ediyorum. Treyarch bu sefer gerçekten farklı bir oyun yapmaya çalışmış ve bu nedenle oynanmayı hak ediyor diye düşünüyorum.
Mükemmel oyuncuların yer aldığı tanıtım videosu;
Oyunu indirmek isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.