Futbol sever biri olarak, Euro 2020 ve Copa América sayesinde benim açımdan oldukça doyurucu geçiyordu yaz ayları. Derken, mail kutuma gelen bir ileti bu heyecanımı daha da arttırdı. FIFA 22’nin ön gösterim etkinliğinin habercisinden başka bir şey değildi! Üstelik hemen akabinde oyunu birkaç gün boyunca oynama şansına da erişebildim.
Yeni nesilde yeni bir FIFA mı?
Geçtiğimiz yıl, yeni nesil konsolların çıkışları nedeniyle FIFA ve NBA 2K gibi oyunlar açısından oldukça sıkıntılıydı. Yeni nesle tam anlamıyla ayak uyduramayan bu oyunlar için bu sene kendilerini geliştirme ve yeni nesil konsolların güçlerinden tam anlamıyla yararlanma vaktiydi. Peki durum FIFA açısından gerçekten de böyle mi olacaktı, yoksa yıllardır bildiğimiz gibi, aynı oyunu tekrardan önümüze mi sunacaklardı?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki etkinlikte oyunun tüm detayları hakkında bilgi sahibi olabildik ancak yazıyı yazdığım gün itibariyle sadece oynanıştan bahsedebilmemize izin var ve diğer tüm modlar için bir ambargo söz konusu. Dolayısıyla bu yazıda FIFA Ultimate Team, Kariyer ve Volta gibi modlardan bahsedemeyeceğim. Ancak bir baba olmam nedeniyle kısıtlı saatler oyun oynayabildiğimden, FUT konusunda yapılan birtakım iyileştirmeler nedeniyle, oldukça mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bahsedemeyeceğim modlar nedeniyle yaptığım bu ufak bilgilendirme ile birlikte artık oynanışta yapılan geliştirmelere geçebiliriz.
Hoş geldin Hypermotion!
Oyunun yeni nesil versiyonuna özel en önemli geliştirmelerinden biri, tartışmasız Hypermotion teknolojisi. Alıştığımız üzere her yıl FIFA’ya yeni animasyonlar eklenir ve bu sayede hareketlerin daha akıcı olması hedeflenirdi. Hypermotion teknolojisi öncesinde bu animasyonlar stüdyoda ortalama üç kişi ile birlikte “Şimdi topu soldan alıp, sağa doğru pas verelim” şeklinde tek tek kaydediliyordu. Hypermotion teknolojisinde ise durum oldukça farklı. Futbolcular üzerine yerleştirilen özel ekipmanlar ile 11’e 11 yapılan bir maçtan doğrudan kaydediliyorlar ve bu sayede çok daha gerçekçi ve akıcı animasyonlar elde edilebiliyor. Üstelik söylenene göre dört binden fazla yeni animasyon bu yıl Hypermotion teknolojisi ile birlikte FIFA’ya ekleniyor. Bu rakam normalde her yıl eklenen rakamdan yaklaşık olarak 3 kat daha fazla! Bu teknolojiden nasibini alan bir diğer kısım ise, önceki versiyonlarda “animasyona uymuyor diye” topu kurtaramayan ve saç baş yolduran kaleciler. FIFA 22’de kaleciler yeniden tasarlanmış ve şunu söyleyebilirim ki çok da yerinde bir adım olmuş. Daha akıllıca kararlar verdikleri ve daha iyi pozisyon aldıkları bir gerçek. Ancak oyunu oynarken bu yeni kaleciler konusunda gözüme çarpan bir detay ise oldukça canımı sıktı. Üzerlerine gelen şutları büyük çoğunlukta iki hamlede, sektirerek tutuyorlar. Bu da durduk yere heyecana sebebiyet veriyor. Arkadaş iki dakika(!) rahat oynayamayacak mıyız biz bu oyunu!? Bu ufak heyecanların FUT Champions’da kalp spazmlarına dönüşeceğini bildiğim için, acilen bu durumun düzelmesini diliyorum. Yoksa yıl içinde sayısız gamepad adeta yörüngeye oturacak şekilde oraya buraya savrulacaktır. Gamepad’den söz açılmışken hemen PlayStation 5 özelinde bir detaydan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz ki Dual Sense’lerde adaptif tetik tuşları bulunuyor. Eğer bir oyuncu sakatlanırsa bu tuşlar sertleşerek, kontrolleri güçleştiriyor ve gerçekçi bir deneyim sunmayı hedefliyor. Yani hızlı koşmak ya da özel hareket yapmak istediğinizde size bir miktar zorluk çıkartıyorlar. Yine maçın sonları yaklaştığında ve oyuncular yorulduğunda bu tetik tuşları sertleşerek atmosfere girmenizi sağlıyor. Şimdi, bu kulağa güzel bir detay gibi geliyor olabilir ama işleri bir miktar zorlaştırdığı bir gerçek. Rekabetçi olan FUT modunda bu özelliğin kullanılması ise haksız bir durum ortaya çıkarabilir. Neyse ki bu özelliği menüden kapatılabiliyor olması içimi ferahlattı. Hypermotion hakkında söyleyebileceğim son şey ise oyunun PS4, Xbox One ve PC versiyonlarında yer almayacak olması. İlginç bir şekilde Stadia’dan oynayacaklar içinse bu teknoloji aktif durumda. Yeni nesli önceki nesillerden ve PC’den ayıran en önemli özellik bu. PS4 ve Xbox One’ın kapasiteleri gereği Hypermotion’ı oyuna eklemelerinin mümkün olmadığını söyleyen yapımcıların PC için neden böyle bir karar aldığını anlamaksa gerçekten güç...
Daha fazla detaya hayır demeyiz
FIFA 22’de taktikler de önemli ölçüde güncellenmiş durumda. Artık oyun tarzımızı daha iyi yansıtabilmek için sahanın her iki yarısına da ayrı taktikler tanımlayabiliyoruz. Yani savunma ve hücum konularında kontrol çok daha elimizde. Örneğin topu kendi yarı sahamızda daha çok tutabilmek adına top çevirebileceğimiz bir taktik hazırlayıp, rakip yarı sahasına geçtiğimizde oyunu hızlı ve agresif bir hale gelebilmesi için ayrıca bir taktik tanımlayabiliyoruz. Bu tip taktikler özellikle de FUT modunda oldukça etkili olacaktır.
Biraz da devre aralarında ve maç sonlarında bizi karşılayan istatistik ekranlarından bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz dönemlerde kaç şut çekilmiş, kaçı kaleyi bulmuş, topla oynama yüzdeleri gibi istatistiklerin yer aldığı ve oldukça yüzeysel olan bu ekranlar, bu yıl tabiri caizse adeta evrim geçirmiş. Savunma ve hücum gibi birden çok kategoriye bölünmüş bir ekran bizi karşılıyor. Bu ekranlarda oyuncuların sahanın nerelerine daha çok ayak bastığından, çekilen şutların hangileri kaleyi bulmuş, hangi noktalardan atılan paslar yerini bulmuş hangileri bulmamış, hangi noktalarda rakibe yapılan müdahaleler başarılı olmuş gibi inanılmaz detaylı bir istatistik bizi karşılıyor. Bu sayede hangi oyuncu oyun tarzımıza uyum sağlıyor çok daha hızlı bir şekilde farkına varabiliyoruz. Hayatımızı kolaylaştıran her detaya puanım tam! Takip ediyorsanız, özellikle FUT Champions hafta sonları sonrasında FIFA’nın reddit gibi forum sayfalarında insanların şampiyonaya dair istatistikler paylaştıklarına denk gelmişsinizdir. Şampiyona sonrası hangi oyuncu toplamda kaç gol atmış, en yüksek puan ortalamasına sahip oyuncu kim olmuş, kaç gol atıp kaç gol yenilmiş gibi istatistiklerin tutulduğu bir ekrana da ilerleyen dönemlerde hayır demeyiz.
Yeni top fizikleri
Bu da yıllardan beri sürekli olarak geliştirilmekte olan özelliklerden biri. Yapımcıların iddiasına ve anlattıklarına göre topun fizikleri geliştirilmiş ve bu sayede daha gerçekçi falsolar vererek şutlar çekebilmek ve daha doğal paslar atabilmek mümkün. Şahsen ben oynadığım kadarıyla çok da bir fark görebildiğimi söyleyemem ancak oyunun hala geliştirme sürecinde olduğunu da unutmamak gerekir. Oyuncuların hava toplarına karşı verdikleri tepkiler ve fizikler ise ciddi anlamda gelişmiş. Bunda, yazımın başında bahsettiğim Hypermotion teknolojisi ile kaydedilen animasyonların da büyük etkisi var. Kafa topu çıkan iki futbolcunun birbirleriyle olan etkileşimleri gerçekten güzel görünüyor.
Peki sonuç?
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Henüz her ne kadar hands on versiyonunu oynamış olsam ve geliştirme süreci devam ediyor olsa da FIFA hala bildiğimiz FIFA. Gerçek anlamda değişmiş ve yeni nesil bir oyun bekleyenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok ama o denli bir yenilik maalesef yok. Bana göre hala en iyi futbol oyunu olma statüsünü koruyor ama insanı çileden çıkartan anlar da devam ediyor. Hele ki FUT’ta bulunan ve farklı bir skorla önde olsak dahi maçın bir anda elimizden kayıp gitmesine neden olan momentumun da aynı şekilde oyunda bulunuyor olması çok muhtemel. Yine de her sene olduğu gibi heyecanla beklediğim de bir gerçek.