Spor oyunları belki de üzerinden para kazanması en kolay türlerden biri olabilir ama kabul edelim, senelik bazda yenilenen bu oyunları geliştirmek hiç de kolay bir şey değil. NBA 2K serisinin yapımcısı Visual Concepts ise daha önce defalarca kanıtladığı gibi size oyunu yeniden satın almak için fazlasıyla sebep yaratan bir firma ve mini röportaj bölümünde yanıtını aldığımız birkaç ufak eksiği bir tarafa bırakırsak, tek kelimeyle bir “Ultimate Basketball Simulation” yaratmış durumdalar. Aklınızdaki soruyla başlayalım, NBA 2K16’ya sahipseniz bile NBA 2K17’yi almanız için pek çok sebep var. Bunların ilki de MyGM ve MyLeague modlarındaki muhteşem detaylar. Oyun bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Spike Lee’nin katkıları ile hazırlanmıştı ve sevgili yönetmenimiz oyunun içini sinematik ile doldurduğundan mütevellit, boyutu 50GB’ın üzerine çıkmıştı. NBA 2K16 herkesten olduğu gibi bizden de çok yüksek puanlar aldı ancak oyunun bu kadar sinematiklere ve hikâyeye odaklı olması başlı başına bir eleştiri konusu olmuştu ki 2K Games bu konuda geri adım atıp odağı yeniden saha içine çevirmiş durumda. Bu arada aklınıza sinematiklerin oyun dışında bırakıldığı gelmesin, MyCareer modu aynen yerinde duruyor, ancak yapılan değişiklikler diğer alanlara kanalize edilmiş durumda. Yine de bu modda yarattığınız karakteri, aktör Michael B. Jordan’ın canlandırdığı ikinci bir karakter ile bir araya getirip bir “duo” oluşturmaya çalıştığınızı, hikâyenin bu konsept üzerinden geliştiğini ve bunun da farklı bir tat olduğunu belirteyim. Russell Westbrook / Kevin Durant gibi düşünebilirsiniz.
Yeni modlar Oyunun MyGM ve MyLeague modları her zamankinden de muhteşem bir şekilde geri dönmüş durumda ve bu muhteşemlik de “League Expansion” olayı ile başlıyor. Benim yaşımdakilerin ilk defa Toronto Raptors ve Vancouver Grizzlies ile gördüğü ve kısaca “ligin genişlemesi” olarak adlandırılabilecek olan bu durum, takım sayısını şu anki 30 rakamından 36’ya kadar çıkartarak bir lige başlayabileceğiniz veya siz sezonları geçerken ligin otomatikman genişlemesi anlamına geliyor. Eğer ligi genişleterek olaya girecekseniz de seçenekleriniz söz konusu. Bir takımı logosu, ismi, forması, hatta salonunun tasarımı ve saha çizgilerine kadar en baştan yaratabilir, Visual Concepts’in oldukça özenli hazır takımlarından birini seçebilir veya 2K17 oyuncularının yarattığı takımları indirip MyGM veya MyLeague’e ekleyebilirsiniz. Hemen ardından da yeni katılacak olan takımlar için düzenlenen Expansion Draft yapılıyor ve bu takımlar da serbest oyuncuların yanında, her takımın koruduğu 8 oyuncu dışındaki kontratlı oyuncular içinden çekim yapabilme hakkına sahip. Bu aynı zamanda -eğer eski takımlardan biriyle başlıyorsanız- kadroda yer alan yüksek kontratlı ve hiçbir yere takas edemediğiniz (Nikola Pekovic gibi) yüklerden de kurtulmak için iyi bir fırsat, bu yüzden seçiminizi dikkatli yapın. Ayrıca takımınızı başka şehre taşımak halen mümkün ama bu çok kolay olmayacak, baştan söyleyeyim. Celtics veya Lakers’ı taşımak için lig konseyinden onay alma ihtimaliniz “sıfır” mesela.
Baştan belirteyim, GM modunda rahat etmenize müsaade etmeyen bir takım patronunuz var arkadaşlar. Her bir takım patronunun kişilikleri farklı farklı, yani bazısı sadece kasanın durumuna bakıyor, bazısı (Garnett-Pierce-Allen) benzeri bir “Big-Three” oluşturmak için kasadaki her kuruşu harcamak istiyor, bazısının ise tek derdi can düşmanı Dallas Mavericks’i içeride dışarıda yenmeniz, o kadar. MyLeague kısmında ise tıpkı diğerinde olduğu gibi sezonlar akıyor ancak transferler, takım rotasyonları ve diğer hedefler vs gibi şeyler ile daha fazla zaman geçiriyorsunuz. Bir nevi NBA 2K14 zamanındaki MyGM modu gibi düşünebilirsiniz zira artık sakatlıklar da bu moda dahil.
Avrupa Basketbolu!
Oyunda bu sene 16 Euroleague takımı (Ve evet Fenerbahçe, Galatasaray Odeabank, Anadolu Efes ve Darüşşafaka Doğuş da bu takımlara dahil.) ve 5 adet de Eurocup takımı bulunuyor. Bu takımların kadroları geçen seneki halleriyle oyunda bulunmakta ama Rob Jones bunların yıl içinde güncelleneceklerinin müjdesini verdi. Oyunun odaklandığı bir diğer konu da renkler, ayakkabılar ve salonların sesleri gibi küçük ama önemli detaylar. Oyunda tüm renklerin nasıl olması gerekiyorsa öyle gözükmesi konusuna hayli yatırım yapılmış ki eski oyunlarda 76ers’ın forması “siyah” yerine “füme” gibi gözüktüğü için uzak durduğumu bilirim. Rob Jones da “Artık Knicks’in forması tam olarak olması gerektiği gibi ki çok eleştiri alıyorduk, oh be!” diyerek durumu kısaca ifade etti. Ayrıca oyunda Kobe’nin adına üretilmiş tüm ayakkabılar ve 300 adet daha yeni ayakkabı eklenmiş durumda. Tüm arenaların akustiği de elden geçirilmiş ve her bir salonda gürültü seviyesi, pankartlar ve tezahüratlar farklı farklı. Nasıl ama? EA ve Konami ne kadar da tembel geldi gözünüze şimdi, değil mi?
Oyunun saha içi tarafı da yine elden geçirilmiş ve oyuncuların yön hareketlerine verdiği tepkiler, potaya devrilmeleri ve özellikle de ikili oyunları oynamak tam bir keyif haline gelmiş durumda. Bu konuda eleştirebileceğim tek husus en üst seviye zorlukta bile her ikili oyunun basketle sonuçlanıyor olması. Rakip savunma tıpkı Bogdan Tanjevic döneminin Fenerbahçe Ülker’i gibi, ikili oyunlara karşı tamamen savunmasız. Neticede yer kısıtlığından ötürü sadece oyunun yeniliklerine odaklı bir inceleme oldu, farkındayım. Bunun dışında sevdiğiniz ne varsa aynen devam ediyor ki bunlar; efsanevi eski takımlar, muhteşem grafikler, bu sene biraz daha indie/alternatif türüne yönelen soundtrack (Muhteşem!), kart çekerek kendi rüya takımınızı oluşturabileceğiniz MyTeam ve pek çok diğer oyun modu.
Visual Concepts ortaya bir başyapıt çıkartmış ve ortaya koydukları şey “mükemmel” sıfatını fazlasıyla hak ediyor. En detaycı basketbol tutkunlarının bile nefesi kesilecek, bu kadar da iddialıyım.
Oyunu indirmek için:
NBA 2K17 - Tek Link - Partlı - Full indir