Kayıt olmanız sitemizde tam bir katılımcı olmanızı sağlayacaktır. Sitemizedeki beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, mesajlaşma sistemini kullanabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Dünyada en çok oynanan oyunlardan olan Dota 2’yi bilmeyen arkadaşlar için biraz tanıtalım oyunu. DotA (Defense of the Ancients), ilk başlarda Warcraft III’teki World Editor ile yapılmış basit bir harita idi.
Zamanla fenomene dönüşmesiyle dünyada turnuvaları düzenlenen bir Warcraft III haritası haline geldi. Haritanın gizemli yaratıcısı IceFrog, 2005 yılında geliştirmeye başladığı haritayı birçok oyun sever ve profesyonel oyuncu ile birlikte günümüze kadar getirdi. Bu kişiler arasında League of Legends’ın oyun geliştiricisi Steve “Guinsoo” Feak’de vardı. 2005 - 2009 yılları arasında Warcraft III motorunda gelişimine devam eden DotA, 2009 yılında büyük bir ayrılığa şahit oldu. Blizzard’ın DotA’yı satın alma girişimine cevaben IceFrog’un oyunun Blizzard’da gelişemeyeceğine inanarak teklifi geri çevirmesiyle iki kutup oluşmaya başladı. Guinsoo, oyundan para kazanma ümitlerini yitirince DotA’dan ayrılmaya ve League of Legends’ı yaratmaya karar verir. League of Legends’daki birçok kahramanın ve öğenin DotA’ya benzemesinin asıl sebebi de anlayacağınız üzere Guinsoo’dur. DotA’daki bu ayrılığın sonrasında Valve, 2010 yılında DotA’nın haklarını IceFrog’dan aldı ve 2011 yılında beta olarak yeni oyunu kullanıcıya açtı. İki yıllık, dünyanın en uzun soluklu betasından sonra Dota 2, 9 Temmuz’da Steam’den ulaşabilen ücretsiz bir oyun haline geldi.
Ücretsiz bir MOBA olan Dota 2, 5v5 oynanan bir oyun. Dota 2 ilk çıktığında sistem gereksinimleri çok yüksek olmamasına rağmen performans sorunları yaratırken, daha sonra çıkan güncellemelerle birlikte düşük sistemlerde rahatlıkla oynanabilen bir oyun haline geldi. Oyundaki asıl amacımız, kontrol ettiğimiz şampiyon / kahraman ile karşı takımın ana binasını yok etmek. Oyunda şuan 102 şampiyon bulunmakta ve bu şampiyonlar Strength, Intelligence ve Agility olarak üç sınıfa ayrılıyor. Strength şampiyonlar ağırlıklı olarak zor yıkılan karakterleri kapsarken, Intelligence şampiyonlar büyücüleri, Agility şampiyonlar ise vurucu timi oluşturuyor.
Dota 2’yi ilk açışınızda size oyunu tanıtmak maksadıyla World of Warcraft havasında görevler veriliyor. Görevleri geçip oyunu temel olarak öğrendikten sonra Dota 2’yi multiplayer olarak ya da yapay zekâya karşı oynayabilirsiniz. Eğer oyuna yeni başlayan birisiyseniz, yapay zekâ karşısında biraz daha oyun bilgisi edinmeniz, kötü sözlere maruz kalmanızdan daha iyi bir tercih olabilir!
Oyunun ana ekranında bizi birçok sekme karşılıyor. Bu sekmeler kahramanlarımızı süsleyebileceğimiz Mağaza’yı, dünyadaki ünlü turnuvaları ve diğer herkesi izleyebileceğimiz İzle’yi, oyundaki tüm hikâyeyi, karakterleri ve büyüleri öğrenebileceğimiz Kütüphane’yi ve takım / guild kurabileceğimiz Topluluk’u içeriyor. Oyunu oynamak istediğimizde karşımıza yedi farklı modun yer aldığı seçim ekranı çıkıyor. Bunlardan bazıları herkesin herhangi bir kahraman seçebileceği Serbest Seçim, herkese rastgele bir kahraman verileceği Tümü Rastgele ya da bir Agility, bir Strength ve bir Intelligence arasından seçim yaptırarak oynatılan Tek Çekiliş. Bütün terimleri Türkçeye çevirmem sizi yanıltmasın; Dota 2, Valve ekibi tarafından tamamıyla dilimize çevrilmiş durumda ve bu da oyuna kolayca adapte olmanızı sağlayacak bir etken.
Oyuna başladığınızda genel olarak yola 603 altınla çıkıyorsunuz. (Bu değer farklı modlara göre değişiklik gösteriyor.) 603 altınla koridorlarda daha sağlam durabilmek için ilk başta yenilenmeyi sağlayacak potlar alıyoruz. Takımdaki bir kişi de koridorlara gittiğimizde eşyaları dükkândan getirmesi için bir taşıyıcı alıyor. Koridorlarda çok fazla zarar görüyorsak ve yenilenme sağlayacak bir şeyler kalmadıysa bu kuryeyle yeni eşyalar getirip dayanıklılığımızı arttırabiliyoruz. Oyunun ilerleyen safhalarında para kazanmaya başladıkça birçok eşya varyasyonundan birine yönlenip daha güçlü bir hale geliyoruz. Bu eşyalardan bazıları yenilenmeyi, bazılarıysa büyü gücünü arttırmakta. Sistemsel olarak güçlenmemizi sağlayan eşyaların yanı sıra eğlenceyi arttırıp trick’ler yapabileceğimiz özel eşyalar da bulun-makta. Bu eşyalarla üzerimize yapılan büyülerden ya da saldırılardan kaçabiliyoruz.
Dota 2’yi sürekli olarak League of Legends ile karşılaştırırlar. Peki, Dota 2’nin League of Legends’a göre artıları ve eksileri neler? League of Legends’da oyuna birinci seviye olarak ve 10 şampiyonla başlarsınız, özel büyüleriniz kısıtlanmıştır, rune’larınız yoktur. Zorluklar içinde 30’a ulaşıp bir an önce seviye maçlarına girmek istersiniz. Dota 2’deyse bunun tam tersi bir durum söz konusu. Oyunu 10 yıl oynayan ile 10 dakika oynayan arasında sistemsel olarak hiçbir fark söz konusu değil. Oyundaki bütün şampiyonlara direkt olarak ulaşabilmektesiniz. Yeni başlayanlar için bir diğer önemli konu, oyun içi rehber sistemi. League of Legends’da bazı şampiyonları bilmiyor ve bu karakterlere nasıl eşya alınacağını öğrenmek istiyorsanız, yardımcı bir internet sitesinden kendinize bir eşya dizilimi bakmak zorunda kalıyorsunuz. Dota 2, bu engeli kaldırarak sistemi oyun içine entegre etmiş. Oyuna girdiğinizde kendinize ünlü bir oyuncunun rehberini seçip o oyuncunun izlediği yolu -sürekli Alt + Tab yapmak zorunda kalmadan- takip edebiliyorsunuz.
Karakter süslemeyi seven kullanıcılar için Valve bir kolaylık daha sağlamış. League of Legends’da karakterinizi giydirmenin tek yolu ödeme yapmakken, Dota 2’de oyun sonunda ihtimalli olarak size eşya düş mekte. Yaklaşık olarak iki - üç oyunda bir kozmetik eşya düşüyor ki bu eşyaları kendiniz giyebilir ya da oyundaki sohbet kanallarından başkasıyla değiştirerek istediğiniz şampiyonu giydirebilirsiniz. Bu yöntemle de sizi ödeme yapmadan eğlendirme yoluna gidilmiş.
İzleme sisteminde normal maçları seyredebilmenin yanı sıra dünyaca ünlü turnuvaları oyun üzerinden takip edebilmekteyiz. Peki, bu bize nasıl bir artı sağlıyor? Hayranı olduğunuz bir takımın maçını izliyorsanız, takımınız her bir güzel hamle yaptığında seyircilerden birine oyun içerisinde kullanabileceği bir kostüm düşüyor. Öte yandan bu maçları izlerken turnuvanın prestijine göre üç - dört dilde izleme imkânı da sağlanabiliyor. Valve, bu sistemle birlikte organizatörlere ayrıca maddi kazanç da sağlıyor ve satılan turnuva biletlerinin gelirinin %25’i organizatörlere ödeniyor. Maçları canlı olarak izlemenin yanı sıra eski maçlarınızı da kendi profilinizden takip edip tekrarları izleyebiliyorsunuz.
Dota 2’nin League of Legends’a göre sistematik artıları fazlayken, en büyük eksisi oyun içerisinde oyuncuya bir hedef verememesi olarak ön plana çıkıyor. League of Legends’da her ne kadar oyuna başladığınızda birinci seviye ve şampiyonsuz olsanız da bu size bir hedef veriyor. 30. seviyeye ulaştığınızda seviyeli maçlara girmeye başlıyorsunuz, bu noktadan sonra da ligler başlıyor. Dota 2’deyse size her şeyi en baştan bol bol verdikleri için ne bir şey açma derdiniz oluyor, ne de lig sistemi olmadığı için bir yerlere ulaşma hedefiniz. Bu hedefsizlik bir süre sonra oyuncuyu oyundan soğutup sıkabiliyor ama iyi bir haber verelim: Valve bu konu hakkında çalışıldığını ve yakın zamanda yeni bir oyun içi sisteme geçileceğini açıkladı.
Sonuç olarak dünyayı kasıp kavuran League of Legends çılgınlığına karşı Dota 2 emin adımlarla ilerliyor. Şu ana kadar 20 milyona yakın kullanıcıya ulaşmış olan oyunu oynamak isteyenler sitemiz üzerinden ücretsiz full indirerek oynayabilirler.