The Flame in the Flood Full indir
Oturup “erken erişimde en uzun kalan oyun türleri” diye bir çalışma yapsak, muhtemelen hayatta kalma oyunları birinciliği kimseye kaptırmaz. Tıpkı The Long Dark, H1Z1 ve DayZ’de olduğu gibi, topluluk fonlamasıyla bu işe başlasın veya başlamasın, erken erişime giren oyunların birçoğu bitmek bilmiyor, senelerce “beta” aşamasına takılıp kalıyor. 150.000$ hedefli bir Kickstarter projesi ile yola çıkıp 250.000$’ın üzerinde bir para toplamayı başaran ve Bioshock, Halo, Guitar Hero ve Rock Band gibi oyunların yapımında çalışmış yetenekli bir ekip tarafından geliştirilen The Flame in the Flood ise kısa sürede bu süreci geride bıraktı ve geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı.
Oyunun ilk dikkatinizi çekecek kısmı elbette grafikleri. The Molasses Flood ekibinin tercih ettiği renk paleti ve sanatsal yaklaşım gerçekten harika gözüküyor ve bu atmosferi tamamlayan da Chuck Ragan’ın bestelediği muhteşem country şarkılar oluyor. Ben uzun süredir bir oyunun soundtrack’inden bu kadar keyif almamıştım açıkçası.
Oyunumuzun iki farklı modu var, birincisi erken erişimde de sunulan sandbox modu, diğeri ise yeni eklenen hikâye modu. İlk mod The Long Dark’ta gördüğümüz ile aynı sayılır, tüm harita önünüzde ve bir yerden sonra amaçsızca, bir gün daha hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Hikâye modu da çok farklı sayılmaz, sular altında kalmış Kuzey Amerika’nın coşkun nehirlerinde bu defa oyunu bitirme hedefiyle, oyun boyunca size yardımcı olacak ıvır zıvırı topluyor, vahşi hayvan gördüğümüz yerde köşe bucak kaçıyor ve 10 bölgeyi aşıp nihai hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Hemen her hayatta kalma oyununda olduğu gibi açlık, susuzluk, yorgunluk ve vücut ısısı dikkat etmeniz gereken noktalar.
Oyun temelde iki farklı oynanış türüne sahip. Bunlardan birincisi yakın bir izometrik kameradan oynadığınız, toprağın üstünde geçen vakit geçirdiğiniz bölümler, diğeri ise salın tepesinde azgın nehirlerde yolunuzu bulmaya çalıştığımız anlar. Her seferinde rastgele oluşturulan nehirde akıntıların yönü sürekli değişiyor ve ilk beş dakikanın ardından bu kontrollere rahatça uyum sağlıyorsunuz. Yol boyunca karşınıza çıkan küçük adalarda işinize yarayacak eşyalar var ve bunları almakla gidip o kara parçasına bodoslama gömmek arasında da ince bir çizgi var. Bu yüksek hızda gerçekleştiğinde de suya düşüyor ve salınıza tekrar çıkana kadar da ıslanıp üşüyorsunuz.
Oyundaki crafting sistemi hem övgüye değer, hem de bazı sıkıntıları söz konusu. Öncelikle crafting için kullanabileceğimiz ıvır zıvır sayısı çok fazla ve menü de son derece derli toplu. Sıkıntı ise eksik dökümantasyon sebebiyle çoğu şeyi deneyerek bulmak zorunda olmanız. Bir sebepten zehirlendiğinizde ne olduğunu ve bunu nasıl çözeceğinizi bulmak için menüde dolaşıp duruyorsunuz.
Oyunda ölmenin bin türlü yolu var ve bir noktada hayatta kalmak için harcadığınız çaba ve stres, oyundan aldığınız keyfi baltalayabilir. Bahsettiğimiz, dikkat etmeniz gereken dört etkenin her hangi birinin eksikliği sebebiyle hasta olabilir, olmadık sebepten enfeksiyon kapıp, reçete için gereken bileşenlerden eksik olanı dağda bayırda ararken vefat edebilirsiniz. Vahşi hayvanlar da canınıza kastetmek için hazır beklemekte.
Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi: Windows XP / Vista / 7 / 8 / 8.1 / 10
İşlemci: Pentium 4
Bellek: 512 MB
Ekran Kartı: 128 MB
İşletim Sistemi: Windows XP / Vista / 7 / 8 / 8.1 / 10
İşlemci: Pentium 4
Bellek: 512 MB
Ekran Kartı: 128 MB